25 Ocak 2013 Cuma

Liste

Şimdiii... bu ne listesi, adını ne koymalı bilmiyorum. İçimden geldi. Didaktik bi tarafım var, biliyoruz. Arada bi yine yapmıştım böyle bi listeler. Tazelensin.

Neyse, hedef kitle üniversite öğrencileri olabilir, pek düşünmedim. Bazıları elzem, bazıları keyfi. Şöyle gibi: "Benden geçti artık" yaşlarına gelmeden yapacağınız kişisel yatırımlar. Az ve öz tutmaya çalıştım; ama tahminen suyu çıktı. "Kitap okuyun" gibi şeyler yok, cahil kalmak sizin bileceğiniz iş. "Her sabah gülümseyerek perdeleri açın" da yok. Ben bi 5-10 yıl sonra "içimde kaldı sahi, şimdi de vakit yok" diyebileceğiniz şeyleri listeledim, bi de "erken edinilmesi iyi olacak alışkanlıklar" var listede. Bazıları benim de keşkelerim, hepsini halletmiş değilim, merak etmeyiniz. Böyle listeler internette de çok, biliyorum. Benimki çakma çeviri değil, el emeği, göz nuru.

Sıralama öncelik sırası değil, haydi vira bismillah:

1. Yüzmeyi öğrenin; çünkü hem zevkli hem de hayati. Köpekleme sayılmıyor, düz kulaç yeterli. Sabırlı bir tanıdık veya 2-3 kur yüzme kursu halleder. Ertelemeyin.
2. Balıklama atlamayı öğrenin (kulak sorunu olanlar hariç tabii).
3. Bisiklete binmeyi öğrenin.
4. Ehliyet alın. Arabanız olmayabilir; ama araba kullanmanız gerekebilir.
5. Tasarruf yapmayı öğrenin. Kendi geliriniz olması gerekmiyor, cep harçlığı bile olsa aylık gelirin %10'u bi kenara ayırmaya çalışmak yeterli. Mühim olan alışkanlık edinmek. B tipi likit fon veya kumbara, size kalmış.
6. Güzel bir el yazınız olsun. Bu yaştan sonra uğraşmanız gerekecek tabii. Üşeniyorsanız, bari güzel bir imzanız olsun.
7. Düzgün tokalaşmayı öğrenin, dolu dolu el sıkın.
8. Bedeninizi çok beğenmeyebilirsiniz; ama elinizden geldiğince iyi bakın ona. Dinç yaşlanmak için kendinize yatırım yapın. Evet şimdiden; 18'inizden itibaren yaşlanma başlıyor. Kastım da kremler değil, spor ve gıda.
9. Doktor kontrollerinizi düzenli hale getirin. Dişçiymiş, jinekologmuş, ürologmuş, kabusa çevirmeyin artık bunları. Senede birse, senede bir. Hem madde 8 için gerekliler.
10. Şu listedeki şeylerin bazılarından, mesela yüzmekten veya doktordan fobi seviyesinde korkuyorsanız, bununla ilgili bir uzmanla görüşün. Hayat güzel, korkularla boğmayın.
11. Bi somun ekmeğin, bir şişe sütün ve bir simidin fiyatını bilin. Ayaklarınız yere basar.
12. Bir ecza dolabınız olsun. Temel şeyler; gazlı bez, oksijenli su, tentürdiyot, pamuk, yanık kremi filan bulunsun işte. Daha iyisi, ilkyardım kursuna gidin. Suni teneffüs demek değil bu sadece, ciddi bi kesik olur, bayılan biri olur işe yararsınız. Alın buyrun: http://www.ilkyardim.org.tr/
13. Bir içeceği iyi bilin. Kahve, şarap  ne olduğu keyfinize kalmış. İster kokteyller hazırlayın, ister en güzelinden tavşan kanı demleme çay; ama iyi hazırlayın. İyi bir sohbete en çok içecekler eşlik eder. Sohbete zemin hazırlamayı, ortam yaratmayı bilin.
14. Yemek yapın. Sofralar donatmayın tamam; ama yemek pişirebilin. Herkesin günde 3 kere yaptığı bir şey çok zor olamaz ve kendinize yetememek bence biraz acıklı. Kendi kendinizi yıkıyorsunuz, kendi kendinizi doyurun. İnternetteki alengirli şeylerle değil de temel parçalarla başlayın ufaktan.
15. Fotoğraf albümleriniz olsun. Dijital değil, gerçek.
16. Sivil toplum örgütlerini araştırın, gönlünüze göre bir yer bulun ve vakit ayırın. Ağaç mı dikerseniz yoksa bağış mı toplarsınız, size kalmış. Her hafta mı, senede bir mi, o da size kalmış. CV düşünmeden yapın bunu.
17. Her gün bir gazete okuyun. Bazı sayfalar değil, hepsi.
18. Harita okumayı, yön bulmayı bilin. Hayır, telefondaki sayılmıyor.
19. Pasaportunuz olsun. Evet biliyorum; 10 yıllık pasaport 513 TL, resmen yatırım. Kendinize yatırım.
20. Ailenin yaşlı üyeleri hayattaysa,bir gün onlarla uzun uzun sohbet edin. Not etmek olur, ses - video kaydı olur, arşivleyin. Hatta ideali, hayattalarsa anne-babanızla da yapın bunu.
21. "Gerekli alışkanlık" demişken: Acil durumlarda panik olmayın. Ambulans, polis, itfaiye vb numaralar kolayda olsun, her şey 155 veya 112 değil. Bu numaraları arayan kişi siz olun, başkasına (yani şansa) bırakmayın. Tercihen, doğru bi ihbar yapın, ne söylemek gerektiğini bilin (Bu sayede bütün bir apartmanı yangından kurtarmanız mümkün, yaşanmış olaydır).
22. Deprem çantanız olsun. Şakası yok. Bi de belediyenizin websitesinde güncel "deprem anında toplanma yeri" bilgisi olmalı, bi bakın. Olmadı okulunuza, yöneticinize sorun.
23. Evinizin ve binanızın su -doğalgaz vanaları, sigorta kutusu, ana şalteri nerdedir, bilin.

Eveet bu kadar.

Bir de, "Cahil kalmak sizin bileceğiniz iş" desem de tutamadım kendimi; bunlar da yedekten bulunsun:

24. Coğrafya bilginiz kötüyse geliştirin. Gözünüzün önünde bi harita asılı olsun. Hatta internette "ülke yeri bulmaca/ başkent bilmece" oyunları filan var, onlara da sarabilirsiniz. İşe yarıyor. buyrun, ilki benden: Afrika kıtası.

25. Müzik aleti çalmaktır, spordur, yeni bi yabancı dildir filan: niyetiniz varsa, başlayın artık. Sonra iyice zorlaşıyor. Herhangi bir sanat / spor branşında aktif olmak istemezseniz, iyi bir izleyici olun. Tercihen, en azından biriyle seyirci olarak yakından ilgilenin, hayatınız renklenir.

26. (üst maddeden devam) Bi hocam söylemişti, doğru: Kendi branşınızı bitirip üniversite mezunu olmak sizi aydın biri yapmaz. Kendi branşınız dışında en az 2 konuyu daha iyi derecede (iyi derece = çok iyi bilenle sohbet edebilmek) bilin. Rus edebiyatı da olur, fizik felsefesi de. Tenis turnuvaları da olur, bahçevanlık da. Yeter ki ilgilenin, öğrenmek için emek harcayın.
 27. Pasaport maddesine ilaveten: Gezip görün. İlla sınır aşırı olması gerekmiyor. Şehrinizi gezin, bölgenizi gezin, ülkenizi gezin. Öğrenciyken hele. "bütün bi yıl çalıştıktan sonra sadece 2 hafta tatilin olacak" denmesi "öğrenci bütçesi :((((("nden daha büyük bir kısıt. 

28. Bir bitki veya hayvanın sorumluluğunu alın, onu bakıp büyütün. İkisi aynı şey değil; ama ikisi de kolay değil. Kedi kumu da mesele, mevsim geçişlerinde saksı değiştirip toprak gübrelemek de.

29. Yetişkin muamelesi görmek istiyorsanız, öyle davranın. Kolay; ama unutuluyor.

Eveet, sanırım bu kadar. 30 madde değil, hayır. Tuttum kendimi.
Ekleme - çıkarma serbest. Saldırın.

13 yorum:

özlem hanım dedi ki...

çok güzel.. bi aydınlanma hissettim:) dalga geçmiyorum çok güzel olmuş..

Pink Wine dedi ki...

Listeyi okuduğumda "bi dakka ya yaşamayı unutuyorum ben arada" dedim. Gerçekten insanın bu listeye pek çok madde ekleyip hayatına uygulaması lazım ^^ yaşıyorsak kaliteli yaşayalım :D -kedicik

sakinn dedi ki...

Ben senin didaktik yazılarını pek sevmiyorum. İtirafkom. Ne güzel maddeler filan aslında dimi, bende sadece yapmıcam işte yaaap mıııı caaaaam diye bağırma isteği uyandırıyor deryikteyze. (Kendimi hele bunu okuyacak 19 yaşındaki üniversite öğrencisinin yerine koydum - kendi 19 yaşımı hatırladım, daha neler neler derdim o zaman okusam tahmin edemiyorum...) (aa, ben seni o zaman da okuyodum?) (o zaman daha az didaktiktin?) (revelation: kaç senedir okuyorum ya ben bu blogu?) (bunu üç hafta sonra konuşalım)

Npuella dedi ki...

agzina saglik, cok basit ama bir o kadar da yararli bir liste olmus :)

Emir Bey dedi ki...

balıklama atlama ve havalı yüzme konusunda bir Antalyalı olarak öyle zayıfım ki görseniz gülersiniz

deryik dedi ki...

Sakin hanimcigim, bence de. Yani ben o yasta olsam sonuna kadar okumam bile. Benimki züğürt tesellisi, abla refleksi. "Ben demis olayim da yine sen bilirsin"cilik. Oneriler diyeyim, yumusatayim :)
3 hafta? Ay ne guzel oldu boyle deyince yahu :)

jelatin dedi ki...

off kurbağlama yüzüşümden utanıyorum ben de! hatta bence denize atlarken burnunu kapatan yetişkinler de olmamalı. anemmm! burun kapatma ne la?

bi de şarap içiyosa, şarabı az buçuk bilsin be adam. bi zahmet. yemek masasına angora açmasın. ya da yakut. (angora ne? yakut ne laaan?)

roze'den "pembe şarap" diye bahsetmesin. roze desin. çok istiyosa blush desin.

ya ben bi de kadınların sprey deodoran kullanmasına da takılıyorum sanırım. yani roll-on var, stick'ler var, vs. gülben ergen gibi koltuk altlarına fıssss diye sprey sıkmak bana çok acayip geliyor. çok ilkel.

daha yazarım. zaman zaman ben de didaktik olabilirim.

deryik dedi ki...

Özlem Hanım, Pink Wine ve Npuella: teşekkürler efendim :) bi kere okunup sonra unutulan bi liste biraz ama olsun :)

Emir Bey: ama bi Antalyalı olarak arayı kapamanız da bi o kadar kolaydır bence?

Jelatin: ay şaraplar, fıs fıslar, onlara girmedim artık iyice "leydi okulu" olmiym diye. onu sana saklıyorum leydim :) ayrıca, kurbağlama yüzmek iyidir yahu.

Nurbanu dedi ki...

Ahahaha :) Muthis olmus!

Ben de ilkokuldan mezun olmadan cocuklara ogretilmesi gerekenler diye bir liste yazmayi dusunuyorum bir an once. Neden bilmiyorum ama bence herkes bir dugme dikmeyi, bagcik baglamayi, limonata yapmayi, kizlara kapi tutmayi filan ogrenmeli kucuk yasta. :)

sakinn dedi ki...

bi daha bi daha okudum da, gerçekten ergenlikten çıkamamışım ben, içimdeki ergen böyle bi yapın/edin duymayı bekliyomuş isyan etmek için.

çünkü mesela sen bunları ya işte bilmem kaç yaşındaydım yüzmeyi şöyle kolay/böyle zor öğrendim'li yazsaydın, "İyi bir sohbete en çok içecekler eşlik eder. Sohbete zemin hazırlamayı, ortam yaratmayı bilin." yerine x amcalı y teyzeli harika çaylı ya da x'in hazırladığı içecekli bi anın olsaydı "evvet yaaa kessinlikle öyle" derdim.
ya da siz insanlar ey insanlar şunu da yapın yerine kendine liste olsaydı da herhalde? Ehliyet almadım, eşeğim çünkü, geç olmadan alayım'ı okumayı tercih ederdim sanırım.
Aslında listelerin garip bi çekiciliği olduğu kesin. Sevmiyorum sevmiyorum deyip sürekli listelerin içine gömülmemden yola çıkarak söylüyorum.
Ben de şimdi the wall'u tekrar izleyip ağlıyım.

sorulu not: ipek ongun da senin benim gibi harika insanmış (kendine harika dediiii) da onu da yol yordam bilmeyen yeni kuşaklar mı yoldan çıkarmış acaba çatal bıçak kullanma kılavuzlu kitaplar yazmış?

son not: robot olmadığımı kanıtlarken robotik sesler çıkarıyorum. R2D2'nun sad beep'i gibi.

deryik dedi ki...

Valla oyle yazsam (ki oyle baslamistim) post fezaya eriyodu, cok uzadi. Bi de "bunlari yapin yoksa basiniza felaketler gelir!!!" listesi degil ki bu? "Bence yapin" listesi. "Hayir yapmiycam!" denirse de ee tamam, sen bilirsin. İpek Ongun'un aksine "hepsini yalayip yuttum ve genc nesillere aktariyorum" iddiam yok, o yapardi boyle kendinden ornek vererek anlatma isini. Tam da o istakoz yeme yontemini kullanarak nasil iyi bir izlenim biraktigini, arkadasinin harika misafir agirlama yontemlerini filan anlatirdi, cumle icinde kullanarak. Bana da o suni gelirdi mesela, sanki ikna etmesi gerektigi icin uydurmus gibi. Zaten sevgili Serra karakteri de tam o kitaplarindaki genc kizin vucuda gelmis haliydi falan filan. Ornekliyoruz ki inandirici olsun, okuyucu kendinden bi si bulsun.

benim bu listede eksigim cok; ama adi ustunde, liste. Benim bu listeyle ilgili deneyim / yorumlarim degil, o yuzden yazdiklarimi kirptim. Bi de ipek ongunun aparttigi kisisel gelisim kitaplarinin "ornek verelim daha iyi anlasinlar" tavrina sinir oldugumdan belki.

Ha ben bunlari 20 yasimda okusam "ee yani evet, yeni bi si mi soyledin?" derdim. Yuzme bilelim, tercihen, evet. İlk yardim da, peki. Gazete oku, tamam - yeni bi si yok ki. Hani "bahsis orani %10dur" gibi enformatik notlar bile degil. İcecek muhabbete eslik eder = e bunu ben soylemeden de biliyodunuz zaten? Yani oturup "annemle bir kis gunu kahve icerek kar izledigimizde anladim, kahve neydi? İcecekti, emekti, sevgiydi" desem, daha tuhaf degil mi? O yuzden girizgahi yazdim: sonradan gec kalmis hissedilebilecek seyler bunlar. Ha insan30 yasinda da bisiklete binmeyi ogrenebilir, evet. Kimi iinsan gec kalmis hissetmek yerine harekete gecer, bahane bulmaz, evet. "Ya simdi ya hic" listesi degil, oneri. İpek ongun gibi, "bunlari yapmazsaniz mutlulugu iskalar, asla muhtesem bi genc olamazsiniz!" İddiasi yok. Yapin/ edinlerin yanina surekli bir "bence yani, nacizane onerimdir" eklemedim; zaten anlasildigini umarak. Listeyi ikiye bolmemin sebebi de oydu aslinda; cunku ikinci kisim bence daha didaktik, daha ipek ongun.

İpek ongun biraz din gibi, nasil dis fircalayacagindan catala, kardesinle nasil konusacagindan ayakkabi boyama sikligina kadar her anini duzenliyor. Hepsi icin bi ideal durum var, yapilmasi dogru olanlar ve yanlis olanlar. Gorgulu sehir gencligi yetistirme derdi vardi cunku. Bu liste oyle degil bence, zaten amaci da o degil.

jelatin dedi ki...

İpek Ongun listelerinin küçümsenmesine çok kıl oluyorum ben. Yok yani size kıl değilim tabii ki, ama iş yemeğinde baklavayı çatalla kesmeye çalışan insanlar, dev kadrolu iş yemeklerine tişörtle gelen genç adamlar, bıçağın ucuna bulaşmış kremayı diliyle yalayan insanlar görüyorum ve buna fitil oluyorum. Ben annemden, babamdan bu tür şeyleri bir yerlerde öğrendim belki; ama bir iş yemeğine gelinceye kadar bu tür şeyleri asssla deneyimlememiş adamlara / kadınlara bir ışık yaktığını düşünüyorum. Ben mezun olduğum üniversitede yaptığım sunumlara formal kıyafetimle gitmeyi öğrendim, hocamın elindeki puanlama cetvelinde öyle de bir alan vardı çünkü. Böyle bir şansı olmayan da illa ilk seferde müdüründen kinayeli biz söz işiterek mi öğrensin mesela? Bilmiyorum. (Hala bağırmadan konuşmayı öğrenemedim mesela. İpek Ongun bundan bahsetmemiş olabilir, evde de aile içinde hep yüksek sesle konuşuruz.) neyse...

Bir de bu kadının yazdıklarını çok "zengin kesim targeted" bulanlar vardır ya... Ulan kadın, senin gibi fakirler o zenginlerin yanında saçma durumlara düşmesin, CEO'nun yanında nasıl duracağını bilsin diye yazmış işte! Ayy herkes beni doğal halimle sevsin! Beni işe alacak adam da bunun için alsın, çook Mickey Mouse bir excuse kurumsal yaşamda. Kusura bakmasınlar.

Bitti.

Aysin dedi ki...

O diil de oyun süpermiş. Coğrafyam bok gibidir, oturdum bütün kıtaların oyununu oynadım.

İpek Ongun listelerinden zamanında öyle bir korktum ki, kurumsal yaşama veya beklenti dolu hayata renk katan incelikler kafasına hiç yaklaşamadım. Üzerimde kotumla küçük şirketimde hayatı ıskalıyorum bi güzel:) Serra'yı da tanısam ağzını burnunu kırasım gelirdi kesin, sıkıcılıklar kraliçesi.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker