16 Mayıs 2012 Çarşamba

elma

Burada aslında esas sorun sebze ve meyve. avrupaya ayak basan her türk genci gibi söyleyeceğim: memleketin kıymetini bilin.

organik yiyelim. yiyelim tabii, boynuzumuz çıkmasın. yiyelim; ama buradakiler burada yetişmiyor. size ortalama bir marketi anlatayım: elma- yeni zelanda (şansınız varsa hollanda), portakal- ispanya, armut - avusturya, kayısı ve şeftali- fas, üzüm- şili, erik- guatemala, çilek- hindistan... böyle gidiyor bu liste.

tamam organik yiyelim de ben sebze- meyve için CFC gazı salınmasına tahammül edemiyorum.  hele ki "ama bak organik yeni zelanda elması" filan, bence resmen oksimoron. üstelik organik olması da şart değil, hepsi bu durumda. gerçekten beni en çok zorlayan alışveriş bu. "yerli" ve "organik" sebze seçenekleri yine biraz daha bol, meyve sahiden hiç yok. tamam kayısı yemeyelim de yani bi elma, armut yiyebilelim yahu, di mi? o yüzden şimdilik, en yakından geleni alma yoluyla eliyorum. ispanya değil, hollanda elması gibi. semt pazarlarına gideceğimdir, ama her seferinde kaçırıyorum ve sona kalanlar pek yenebilir olmuyor. markette harcadığım vaktin büyük çoğunluğu bu meyve reyonunda geçiyor. süt ve eti hallettim ama bunlar sahiden dert.

derdim bu evet. o yemeyip burun kıvırdığınız kerevizmiş, baklaymış, pırasaymış filan, hepsini özledim.

5 yorum:

sakinn dedi ki...

Ee strawberry fields forever'dı hani? Biz kuzeydoğu britanya'yı çilek manyaklığıyla tanımadık mı?

deryik dedi ki...

evet tanıdık! ama ortada yok. galiba daha mevsimi değil veya tüm çilekler benim henüz bulamadığım minik, şirin organik pazarlarda tüketiliyor.

tyana dedi ki...

çilekler için haziranın ilk haftasını beklemen gerek sevgili deryik. hatta eğer gitmediyseniz, Cambridge'te festivali bile var. (yanlış beklenti yaratmayayım tabii, adı strawberry fair ama bizdeki gibi hadin beldemizin çileğini tanıtalım festivali değil pek. yine de Cambridge ve fair yanyana güzel şeyler, denenmeli.)
elma da ingilizlerin ürettikleri nadir meyvelerden diye biliyorum, hatta paketlerinde mutlaka bayrak falan olurdu diye hatırlıyorum, şaşırdım. sana naçizane tavsiyem Borough Market'e bir gün uğraman. yanlış hatırlamıyorsam cumaları kuruluyordu. foodie's paradise olarak ün salmış bir pazar bu. ailesi elma üreten biri olarak ben orada daha önce görmediğim kadar çok elma çeşidi görmüştüm, sen yazınca onu anımsadım. ev alışverişi için değil belki ama gezi listesinde gidilecek yerlerden biri olmalı.
-nazife

deryik dedi ki...

Ya evet di mi, ben de ingiliz elmaları bekliyodum! arada bi oluyodu ama bu sefer garip bi şekilde 7 diyardan getirmişler, bi UK göremedim.

Cambridge'e gidecekken son anda ertelemiştik, belki bu bahanemiz olur, çileklere gideriz :)

Borough market aklımdaydı kaç seferdir; ama erteliyodum. bu cuma yola düşeyim en iyisi. teşekkür ederim :)

Adsız dedi ki...

Merhaba, bknz. Bu marka evlere organic, seasonal ve mumkun oldugunca local produce urunler getiriyor, ama muz icin kasmiyoruz guzel guzel Peru dan Ekvatordan gelmisleri yiyoruz. Abel & cole. Hatta bu hafta bana bi' hosluk yapip denemem icin yumurta da yollamislar;)
Hem her hafta urunler degistiginden kendiliginden br menu olusturabiliyorsun, siddetle tavsiye xxx mintax

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker