2 Şubat 2009 Pazartesi

öğrendim.

yeni bi keşif diil biliyorum; ama beynimi ve muhtemel bütün kelimelerimi yasemin mori'ye emanet etmişim de kendisi en artık kısa cümleler dahi kurmuyorum; sadece anlatıyorum haliyle onlardan cümle yapmış, his yapmış, hatta eskiyen dolunaylarımı kırpıp yıldız yapmış gibi mutluyum.

bu kadar uzun bi cümle kurmak matah bi şi diil.
yapılması gerekenler yapmak oysa, matah bi şi.

çalan: replikas- acayip korkak birisiyim. 0:23 uzunluğuyla inci minci kim birinci.
gerisi: autour de lucie. mesela l'eau qui dort.

neyse bugünkü eğlencem çeşme'yi dubaiye çevirmek isteyen aday. dubaililer nereleriyle gülmüşlerdir acebağ.

bi de bir haber daha... biraz fazla mı tanıdık ne. ipekçi ailesindeki sabır, acı, acısabır, sabır acısı, ne denirse artık, her yıl sanki en çok gözlerine yükleniyor, gözleri daha da derinlerden bakıyor. büyük acı yaşayanların gülümsemeleri de çok aydınlık oluyor. öyle bi tuhaf aydınlık ki bir ülke gözlerine gölge düşürüyo bu insanların, onlar ışıyolar. çok çok tuhaf.

davos filan da yazıcaktım da, geçen gün sedayla konuşurken fark ettim ki tenezzül edememe hali var üstümde. tamam, izlerken ağzım açık kaldı, idrak dahi edemedim bi süre. kendi kendime de tepkdim. ama yani hangi bi ipe sapa gelmez yerinden başlanır bilmiyorum. bence sahnenin en güzel anı şu: amr musa gaza gelip ayaklandığında, tam erdoğanın peşi sıra gidecekken banki-moon'a bakar, banki-moon amca pat pat koltuğa vurup "du hele gel otur bi" yapar, kös kös oturur amr musa, oturduğu yerden sırıtır. tey allahım. sizi sırayla mı dizmişler nedir yani! diğeri de el kol, etrafta kim varsa yapışıp "abicim du bi bak bi dinle bi.." diyen bi başbakan. şey gibi tam: hani "saygı duyarım, saygı duyarım" tiki var ya medyada 15 dakikalık şöhretini yaşayan BBG/ Yemekteyiz vs şahsiyetlerde.. öyle bi el kol. tey tey. ne dedi nasıl dedi, düşünmek bile geriyo beni. sunucunun vahim yanı da, aslında, "kısa keselim yemek yiycez" diyebilmiş olması. belki de. oysa bakınız biz bir pal sokağı çocuğu gibi, son lafı koymuş ergen kız gibi mutlu, gururlu, gazlı bi haldeyiz. dönüp öpücük üflese, ya da savuracak saçı olsa bence baya bi olay olurdu.

üslupsuzluk yeni bir şey diil. tüm muhalefetin el pençe destek olması da yeni değil. biz kol kırılır yen içinde kırılır bi ülkeyiz. yani biri bi patavatsızlık ediyosa da biz bize etsin. dışarda aslınsın kaplansın. "Hamas seçilmiş demokratik bi parti" diye yırtınan başbakanın, DTP davasında sesinin ne tonda çıktığını biliyoruz. derken kendi partisi söz konusu olunca başka ton. ton ton bi haller. yani yanardöner bi şi siyaset zaten. dışişleri dediğin zaten monşerlik, 4 yıl boyunca fakültede ne okutuluyo sanıyosunuz? robdöşambr giyerek viski nasıl içilir, ceket mendiliyle çorap uyumu nasıl sağlanır falan filan. oysa hayat üniversitesi öyle mi... adeta dış politika neferi, diplomasi komandosu, davos piyadesi filan olarak yetişirsiniz.

yani kitabı kendi bile okumayıp özetini yardımcılarına çıkarttıran bir şahsiyetin görevi ne olursa olsun, üslup konusunda temel eksiklikleri olacağını biliyoruz. ne bileyim insan pamuk prenses masalını bile kendi okumalı. cadı var mesela, melodik melodik kötü büyüler yapıyo. o bile bi kazançtır derim ben.

iki recep tanıyoruz. biri ivedik. başbakan olanı işaretleyiniz.


kafamı dağıttığın için teşekkürler blog.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Madem okudum, İvedik olmayan Recep gibi yorumlayayım ;

Akıl tutulması yaşta değil başta olurmuş bunu gördüm.

Baykal bile bazen doğruyu söylermiş bunu duydum - 4 gün düşünmek kaydıyla-

Ve İstanbul'un kirli dosyalatını bulmaya gelen bir başkan adayımız var ki gururlandım.

Bunlar aklıma geldi okurken yazını, bıdırdadım.

calhan atak

Adsız dedi ki...

bazen dusunuyorum bu tavri sadece RTE'den oturu mu koyuyosunuz?
uslup,uslup,uslup da nereye kadar,bi saat boyunce izledim davosta olani ve gercekten sadece peres konustu, cok konustu, cok bagirdi.ve bence RTE bu tavri neden oturu koymus olursa olsun hakliydi.
bi butun olarak degerlendirirsek israil filistine karsi ne kadar sucluysa, tcnin de kurtlere karsi o kadar suclu olduguna ve iki ulkenin de "oteki"ne bakis acisinda en ufak bi fark olmadigina inaniyorum.
herneyse RTEyi sevmeyebiliriz,nefret de edebiliriz, kurtlere karsi,dtpye karsi tavrini da elestirebiliriz,ama..davos deil bence.uslup seni susturduklarinda bastirdiklarinda sinmek olmamali.sadece karsinda israil abd var diye susmak olmamali..bence,

mermaid dedi ki...

oooh be geldim sana sadece yorum yazmaya şunu dicektim "davosu yazmasan ebediyen küserim deryik":) heheyt şimdi okuyorum.

mermaid dedi ki...

apartman toplantısında, kalorifer aidatını geciktirdiği yüzüne söylenen, aslında geciktirmediği için sinirlenen atletli amca. göbekli. sinirli. "arrrkadaşım noluyoruz" "biz size karışıyor muyuz" "daha da bu kata çıkmam".
evet harika yazmışsın laf oturtan ergen modu. peki sokaklardaki kalabalıklara ne diyorsun? hep beraber bir ayıbı kutlayalım "yürrrü be tayyip ben de olsam bunu derdim abi" işte bu yüzden başbakan olmamalısın diyemiyorsun, başbakanımız bu çünkü. ya da davosta bunu diyen sana "ananı al git diyen" ikisi aynı kişi diyemiyorsun.
ivedik en azından esprili. kendi içinde bi mantığı var, ki bu da önemli.

Damlo dedi ki...

her şeyi yaptın recep bey iyi hoş da, bari bi basın toplantısı düzenleseydin davosun üstüne. ne bileyim bi başbakana o yakışırdı, böle dış siyasetle ilgili bişiyi şişhane metrosu açılışında akp genel başkanı kisvesinde.. akp li olmayanlara açıklama yok davos efsaneleri ile ilgili. onlar avuçlarını yalasınlar hehe..

Piyaztheoz dedi ki...

bir zamanlar "antalyayi dubai yapacagiz" vaadi
antalya da secim kazandirmis idi

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker