12 Mart 2012 Pazartesi

uç uç uç

dublaj türkçesiyle: ayyy ne gün ama!

vizem çıktı. vize diyorsam, haşmetli bir oturma izni; elizabeth de beni seviyor. vedalar zor şeyler. ahmetle nedim çıkmış. bi mesaj aldım, şaşırdım, şaşkınlıktan gözlerim doldu. 375 günü düşündüm, en çok da ailelerini. evet daha 101 gazeteci daha içerde ve evet, anaakım medya ahmet-nedim ikilisini bile zar zor yazarken "öteki kürt"leri hiç yazmayacak. olsun. enseyi karartmamanın doğru olduğunu görmek, inadın sonucunu görmek iyi geliyor. 375 gün nefesini tutup beklemişlerin kocaman bir oh çekmesi bile yeter bence.

bi de işte oturma iznim var benim ve bir de uçak biletim. ben gidiyorum. yeni gözlük aldım londra, "seni daha iyi görebilmek içiiiiin". bir tur bavul ankaraya, bir tur bavul londraya. ankaraya olan kısım kolay, parça pinçiklerim yer değiştirecek. zor olan, parça pinçiklerimi ayıklamak ve azaltmak. elbet yapılacak. neyse işte. derdim bu olsun. kalbim midemde çarpıyor.

7 dükkan süprüntüm var benim. bana bunu verecek kadar beni bilen can bir arkadaşım var. veda zor.

bu aralar günlerim vapur, motor güvertelerinde geçiyor. hava ayaz, bense oturduğum yerden poyrazı hissediyorum. lodos ve poyraz bence ikiz kardeş. deniz gri, deniz mavi, deniz turkuaz. dün mesela, iki insan ve dokuz karga vapur güvertesinde poyrazı içimize çektik, kargalar ayrıca ekmek kırıntılarını yedi. ben de martıların aslında ne kadar salak olduğunu düşündüm: bakınız karga öyle dakikalarca çığlıklar atarak bir simit elde etmek yerine güvertede dolanıp parsayı toplayacak kadar mantıklı bi hayvan.

bugün 11 işçi, bir inşaatta, işverenleri bir prefabrik kulübeyi çok gördüğü  için ve buradan kıstığı masrafla "verimlilik" sağladığı için alkışlanan bir aklıevvel personel olduğu için, çadırda yanarak öldü. 70 kişi çadırda kalıyormuş. depremden sonra veya mesaiden önce çadırda yanmak normalleşmemeli. tabii bir koca devlet depremzedesine bunu reva görürken, bir şirketin işçisine bunu yapmasına şaşırmıyorum. devlet "baba" böyle evlatlar yetiştiriyorsa utanmamalı. en az 7-8 yıldır (belki daha çok?) bir türlü çıkmak bilmeyen "iş güvenliği ve işçi sağlığı" yasası mı, yönetmeliği mi neyse artık, ben o yasayı istiyorum. hani 3. dönemdir tek parti hükümeti olarak yaşayan memleketimde uzlaşı bu kadar zor olmamalıydı, tek parti hükümetinin avantajı hızlı mevzuat hazırlamaydı filan? ondan istiyorum. adil bir şekilde istiyorum ama; hani her yıl mayıs ayı ILO tarafından bize çekilen ayarları gizliyorlar ya, tam da o ayarlardaki gibi istiyorum.

bi de işte vizem var benim, biletim var. pırr pırr pırrr.

6 yorum:

mermaid dedi ki...

Ben bu bloğun en çok ancak bilenin anlayacağı satır aralarını sevdim hep.
Veda çok zor. Kalan için daha zor. Kabul et artik; aslında zor:)

Damla dedi ki...

Derya bu dükkan süprüntüsü nedir ne değildir? Hep bi hurafe duyuyorum hakkında ve netten de pek bişi bulamıyorum hakkında. Sadece tütsü olarak mı kullanılıyor? büyüye, kötü enerjiye iyi gelsin falan diye. Yoksa kaynatılıp da içilebilen bir çay mıdır da aynı zamanda? Dekoratif bişiler mi yoksa?

Aydınlatır mısınız aceba?

deryik dedi ki...

mermaid: ya zorsa da az zormuş, çok diilmiş. veda şöyle bi şi: gidelim ki geri gelelim. evet evet, tam böyle.

damlo: Bakınca bildiğin karışık bitki çayı gibi duruyor. Aslında hası sahiden 7 dükkan gezildikten sonra toplanan süprüntü tabii; ama sonra aktarlar duruma el atmış, hazır satılıyor. Ben tütsü halini biliyorum; bolluk bereket, huzur için.

açıkçası içildiğini hiç duymadım. aktardakilerin içeriğini bi araştırdım, şunlar var: Üzerklik tohumu, Karabiber, Günlük, Buhur, Göztaşı, Şap, Rezene, Lavanta, Çörekotu,Arpa.

bence çay hali pek parlak olmaz :)

mermaid dedi ki...

@damla: Sakin ha icilmez. Evde yakilir, kimileri sonra eşikten atar, kötü ruh, şanssızlık, negatif enerji artık her neyse çıktığına inanılır. Iyilik güzellik getirir. Inanç ışte, perilere inanmak gibi. :) Bulamazsan haber ver:)
@deryik: gidene az zor tabi.

nazlı dedi ki...

selam, londradan otuma izni almaya uğraşıyorum ben de, dil kursu için mi gideceksin? bir de ne kadarlık izin verdiler merak ettim. sevgiler..

deryik dedi ki...

nazlı: yok ben evlendim, tier 1 dependant olarak gidiyorum; haliyle tier 1 dışında bir süre kısıtım yok. dil okulu için gidilecekse, eğitim süresi kadar veriliyor diye biliyorum, eğer 1 yıldan uzunsa sonra yenileniyor.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker