25 Ağustos 2008 Pazartesi

puf.

sıcaklardan kaynaklanan bi sakarlık beni kuşatmış vaziyette. buzdolabını açıyorum, günlerdir uslu uslu duran incir reçeli yere düşüyo, içinde durduğu kase unufak oluyo, ben geriye zıplayarak caaanım ayak parmaklarımı camdan koruyorum. refleksgül. sol elimdeki minik kaynar su yanığı yeni geçiyo, gerçi o tam sakarlık sayılmaz. derisini soyuyorum, acımıyo acımıyo. az önce (nereye olduğunu bile bilmiyorum) takılıp yatağıma düştüm ve dizimle, evet dizimle toka kırdım. yürürken bakışlarımla filan bi şiler deviriyorum. sanki "sonradan x-men kadrosuna dahil olucakmışım da henüz idare etmeyi öğrenemediğim gizli gücümü bi lanet zannediyomuşum gibi" bi hava var. hayırlısı.

yani demem o ki, artık sonbahar gelebilir ve uzuuun uzuun kalabilir. sonbahar güzel şey. ilkbahar da öyle. kışı atlayabiliriz. aslında kışı atlamayalım, tarım ülkesi olarak ekinlerin korunması kollanması için filan mühim şeyler bunlar, hem susuzluktan imilih'in icadı olan sıvılarla temas halindeyiz. ama işte yaz gitsin ve uzuuuun bi sonbahar gelsin istiyorum, yapıcak bi şi yok. beynim jöle. su içmeye gitsem bu macerada başıma neler gelebilir bilmiyorum, onun için burdan kalkmiycam.

otobüs firmalarının klimalarının ayarsız oluşu bitmeyen bi sorun. yaz vakti nezle olduysam, ki oldum evet, bu yüzden. "şunu biraz kapasanız ya da bana bi şal verseniz" diyosunuz mesela. cevap şu: "dışarısı sıcak". hmmm... ama içerisi niye soğuk adam? gece vakti dışarısı 25, otobüs 18 derece, herkes 35 dereceye göre giyinmiş.. deli miyiz? "kapatabiliyo muyuz biraz?"a geri dönüyoruz, otobüs olarak öksürerek ve elimizle tepedeki üfürüklü zımbırtıyı yoklayarak. "otomatik o". bi de bu: makinayla korkutan muavin. "o otomatik, o bi makina, cıss". otomatik dediği nedir, termostat kıvamı bi şi. "e yani üşiycem mi ben, biz, çözüm nedir?". "dışarıya göre kendi şeediyo". böyle alakasız diyaloglar. otobüsün idaresi klimada aslında yani, mercedes tesislerinde özel üretilmiş süpersonik bi şi o, dokunaman. ne demiş olduk? hiç. özet: her daim hırkanız olsun. bildiklerimizi bi kez daha hatırlayalım.

sıcak ve öksürüyorum ve her şey hemen kırılıveriyo ve canım sıkkın işte.
36 saat önce uyuyodum ben, en güzel uykumu uyuyodum hem de. onu istiyorum geri.

Hiç yorum yok:

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker