9 Şubat 2015 Pazartesi

nefret

bulent arinc, ki kendisine barinc demeyi hep daha samimi buluyorum, "%50 bizden nefret ediyor" dedi ve sunca yoklukta bu lafi "ay bizi ANLADI! ay sukur birine jeton DUSTU!" diye bir sevinc dalgasi yaratti. Oysa bu lafta bir sey eksik - hatta ozellikle yok: "biz, %50'yi kendimizden nefret ettirdik" demiyor bakiniz. Onlar, orada, bir sebeple, nefret ediyorlar. Tabii sahiden sebep varsa. Bunu da cozmeliyiz; cunku ulke yonetilmekten cikar. Yani yine, kendimiz icin.

Bulent Bey kisisel almasin, ben siyasetcileri pek sevmem. Zaten sevgi ve nefretin, siyasetle pek de ilgisi olmayan, olmamasi gereken duygular oldugunu dusunurum. Nasil diyeyim, konu bu degil. Yine de son 12 yildir her allahin gunu ulkenin yarisinin (ki sayilar hic onemli degil) damarina basip, acik yaralarini tuzlayip, azicik kabuk tutacak gibi oldugunda kanirta kanirta kanatan bir ekibin parcasi. O ekibin her parcasindan tum varligimla nefret ediyorum, hakli. elimde olmayan, bulantiyla karisik bir nefret bu. Fiziki tepki verdigim bir sey. Yuzum degisiyor, tansiyonum cikiyor. Bunlar dusunerek olmaz, bunlar o guzelim evrim surecinin bizi koruma cabasidir kotuden, zararlidan. Dolayisiyla, Barinc madem siyasete biraz duygu ve bolca hikaye katti, ben de flashback kismini ustleneyim. Acilisi kendisiyle yapiyorum, daha uzayacak tabii ki:

 Yirca hakkinda: "ulkede dag tas zeytin agaci oldu"
"Kadin herkes icinde kahkaha atmayacak"

simdi, cevreci bir kadin olarak bana bunlar yeterdi; ama hakli, nefrete yetmeyebilir. nefret icin daha ince calisti barinc'in arkadaslari:

"hayir diyen darbecidir" (2010 referandumu oncesi)

"Sulu kuru her türlü kötü alışkanlık gençliğimizde var"
"anani da al git" ("anamizi aglattiniz" diyen ciftciye. Ayni ciftciye oncesinde "lan" der, ciftci de "lan mi? canin sagolsun" der.)
"Askerlik yan gelip yatma yeri degil" ("sehit cenazesi istemiyoruz" diyene)
"bu isin fitratinda var" (ihmalden olen madenciler hakkinda)

"fakirin komurunu zengin mi cikarsin?"
"Çok okuyan arkadaşlar şimdi sefilleri oynuyor."
"Resim yaparak, tuvale yansıtarak, şiir yazarak, şiire yansıtıyor, günlük makale yazarak." (terore destek tanimi)
"biri olmus, cok da ustunde durmuyorum" (Metin Lokumcu hakkinda)
"icki icen herkes alkoliktir"
"afedersin çok daha çirkin şeylerle Ermeni diyenler oldu"
"biliyorsunuz Alevi"
"onemli olan boy degil soy"
"sarayda oturuyorsunuz gel dediğiniz yok." (Van depremi ertesi, prefabrik ev ziyareti)
"takla at da goreyim"
"kirletilen kadin" (tecavuze ugrayan kadinlar hakkinda)
"seni evlendirmek lazim" (sinavlari kazanip mulakatta elendigini soyleyen engelli vatandasa)
"gozlerin gormedigi halde sana is vermisiz"
"Al işte bu parayı. Başka ne yapacağım? Onları sen kendin al. Parayı al, cebinden düşürme" (Kanser hastasi vatandasa cevap, cebine para sikistirirken)
"Kiz midir kadin midir bilemem" (protesto sirasinda panzere cikti diye dayakla kalca kemigi kirilan gosterici hakkinda)
"İsveç ve Avrupa’da Seyfo-soykırım mastürbasyonu yapıp İsveç’in soykırımı tanımasına sebep oldunuzda ne oldu?" (Suryani diyasporasina karsi, Isvicre'de)
"esas kurtaj cinayettir, her kurtaj bir uluderedir" (roboski katliami ertesi)
"53 sunni vatandasimiz sehit edildi" (Reyhanli bombalamasi ertesi)
"elim bir olay yasandi, dugunumuzun tadini kacirdi" (Reyhanli ertesi)
"Bu işin doğalı, fıtratı normal doğumdur. Sonuçta manavdan muz almıyoruz" (sezaryen dogum hakkinda)

"camiye ayakkabilariyla girdiler, icki ictiler" (Gezi)
"Biber gazinin sagliga zarari yok"
"Şimdi soruyorlar 'Polise talimatı kim verdi?' diye. Polise talimatı ben verdim." (Gezi)


"Demir bilyeleri savuran o kişinin kaç yaşında olduğunu polis nereden ayıracak?" (Berkin Elvan icin, annesini yuhalatirken)
"masallah, ciftetelli oynuyolar" (Kobani hakkinda)
"escinseller yok demiyoruz, tedavi edilmeliler"
"biri çıkıp da "başkanlık sistemi diktatörlük getirir" dediğinde gırtlaklamak istiyorum"

*

daha gider tabii, hepimiz biliyoruz. kesin unuttugum top 10 incileri de vardir, bir kisinin hafizasi yetmiyor bu ekibe. listeyi meclisle sinirli tuttum; yoksa hepimiz biliyoruz, bir imelih nefret sacmakta on kaplan gucundedir, polis desen zaten baska hikaye. bir de tabii, anca hatirladiklarim bunlar. midem kasilinca aramayi biraktim.

Eger isin icine duygulari katip nefretten filan bahsedeceksek, diger duygulari da unutmayalim. Tum kabineye Yilanlarin Ocu'nu okumalarini oneririm. Cesit isterlerse, A Tale of Two Cities de olur bak, yakin zamanda yeniden okudugum icin soyluyorum. Madam Defarge'in orgulerinde tuttugu kayitlar gibi, ince ince, ilmek ilmek hatirladigimiz her sey.

evet, hala kitap filan onerecek kadar da saf bi yanim var. veya salak. neyse ki nefret hissine zerre golge dusurmeyen durumlar bunlar.

Hiç yorum yok:

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker