Efendiiiim hazırlıklar bitti gibi bir şey. sanki yüzyılların tatilcisi, kampçısı, yok efendim en bi macera insanıymışım gibi bi de yazıyorum ya, bana komik geliyor. bir yandan da, bu işte iyi olanlar zaten bunu okumaz. oradan yırttım bence, amatör amatöre çalıp oynuyor.
son anda bavula eklenenler:
- bizimkiler türkiye'de kaldığı için deniz gözlüğü- şnorkel seti. türkiye'de kalanlar kadar iyi değil; ama sonuçta yüzeydeyiz, en fazla dipten taş çıkartırız.
- deniz ayakkabısı. mercandır, deniz kestanesidir, terlikle olacak iş değil. gel-git yüzünden de gerekiyor. sabah erken saatleder ve akşamüstü deniz "var", gün içinde deniz "yok" imiş; 2 km geri gittiği için ortaya mercan kayalıkları çıkıyormuş.
- su altında kullanılabilen analog fotoğraf makinesi. dijitaller için su altı kılıfları da var; ama bu daha ucuza geldi. hem suyun altındayken dijital ayar yapıp, sonra çektiğim şeye bakacak değilim. ne gele, gele. kullan-at yerine yeni film konabilirlerden aldım, başım sudan çıkmasın diye.
- film kullanmaya alışık olmayanlar için bir not: 100- 200 yerine 400-800 ASA (ISO) film bulsanız daha bi iyi olur; su altı çok aydınlık bi yer değil. bizim makinenin ufak bi flaşı var ama onu kullanmak istemiyorum. kendinden 800 ASA filmli makine bulunca sevindim. gren meselesine de bakıcaz artık, kısmet.
- iki çift palet. hahaha tabii ki palet filan almadım! okuyo musunuz diye sizi deniyorum.
- oda için sineksavar.
- nihayet: priz adaptörü. hindistana uyumlu diyor, daha paketini açmadım, beni üzmesinler.
aşı karnesi, pasaport, seyahat sigortası (ölürsek cenazemiz orada kalmasın diye. paranın çoğu bunun içinmiş) filan tamam. hatta milli park'a giriş kartımız bile tamammış. pırpır.
*
bugün sırt çantalarını doldurduk, fermuarını çektik. oh yahu! rahatça sığdık. sırtımda 60 litrelik çanta var. çantanın ayrıca bi de minik sırt çantası var, çıkabilen. onu da ön tarafa takıcam. böylece bi tür airbagli kaplumbağa gibi oluyorum, düşsem kalkamam; ama canım acımaz.
2 gün kaldı. 7 saat uç + 3 saat dubai'de bekle + 5 saat uç + yetmez, 1 saat daha uç. küfür gibi; ama sonu güzel.
geri kalan her şey için accuweather. bikaç gün yağmur gösteriyo münafıklar. afrikanın kurak döneminde yağmura denk gelirsek o da benim bereketim, eteğimde bulutlarla.
seyahat acentemiz de kenya'da bağış koşusuna çıkıyormuş. uçar da konamazsak arayacak kimsemiz yok yani. böyle son dakika haberleriyle neşe doluyor insan.
3 yorum:
Nacizane tavsiye, filmleri x-ray'den gecirtmemeye calisin.
" iki çift palet. hahaha tabii ki palet filan almadım! okuyo musunuz diye sizi deniyorum. "
AHahahahaah!
ay doğru! ama çok geç, makineye taktık ve çantanın diplerinde :S kısmet artık napalım :)
Yorum Gönder