4 Ocak 2012 Çarşamba

fos

günlerden 2012 olmuş be blog. bence 2010'dan sonra günlere 2011 yazan şu eller, 2012'ye büyük bi hızla alıştı. yanlış tarih atma ihtimalim yok gibi bi şi.

kardeşim ve annemi 4 günlüğüne eve atmıştım. kardeşim evi daha ziyade otel gibi kullanarak istanbulu gezdi. Bazen sanki orada değil de burada olsa daha mutlu olurdu gibi geliyor, bana da, anneme de. Belki olurdu evet; ama başka işte. başka şeyler. elmalar ve armutlar. o da iyi, o da güzel, ama bu daha dolu. neyse işte, uçtular bugün.

başka alemlerdeyim. mesela 2-3 saat süreyle sadece kuş tüyü düşünmek istiyorum. durayım ve düşüneyim: kuş. tüy. kuş tüyü. tüylü kuş. falan filan. böyle. bi konu verin, kompozisyon yazayım. ama saçma bi konu olsun rica ederim.

hayatım kökten değişiyor. cumburlop! umarım öyle olacak. pıt diye. şimdilik her şey tıkırında gidiyor. bu aradaki  değişimleri hasar, dert tasa yaratmadan, minimum etkiyle halledebilsem, ne mutlu bana. herkes aynı şeyi söylüyor: "bu kadar düşünme!". haklılar da olmuyor ki. bence aslında söylemek istedikleri: "düşün ama sus!". çünkü sahiden çeneme vuruyor, sesli düşünme bile değil, bilinç akışı. öyle zamanlarda ben sahiden çekilmez olurum. yavan yavan postlar sonra. yoksa beynimde on bin tilki, gündemde yine türlü çeşitli garabet haller, sinirden buz kesmelik bir tavır ve üslup var.

windows'un şu yapışkan notlar zımbırtısını nihayet kullanmaya başladım. başım ağrımıyor. ceteris paribus olduğunu varsaydım tabii; ama bence sahiden etkisi var. manyağa dönmemek güzel şey. niye bunu daha önce yapmadığımı bilmiyorum. bu kadar da basit bir şey yani.

bundan başka, efendim havaifişek filan sevmem malum; ama şu sydney yılbaşı gösterisi bi manyaklık, bir çılgınlık. aynı anda 6 noktadan atıp 13 dakikada 7 ton fişek bitirmek filan - yuh! izlemesi sahiden güzel. yani o senkronizasyon güzel. kitleniyor insan. onların girdiği 2012'ye mi girdik, emin olamıyorum. bizimki ihraç fazlası mal gibi kaldı yanında.

*

bugünler, yine mağdurun bir numaralı zanlı ve hatta suçlu ilan edildiği, olağan günler. 35 gencecik insan mı ölmüş, aileleri sonu gelmeyen bir çukura mı düşmüş, olsun varsın. bok yoluna ölebilirlik dünya şampiyonlarıyız. ama o güzide hanfendinin dediği gibi, sahiden, 20 yıl sonra filmi çekilince izleyip de ağlamayın. ne yapıyorsanız, yani bir şey yapacaksanız, buyrun, şimdi yapın. "ama ama"lamaktan sesiniz çıkamıyorsa, susun. daha evladır.

2 yorum:

mermaid dedi ki...

Hayır bence bu kadar düşün, insan hayatında kaç kez kuş tüyü düşünecek kadar mutlu, sansli olabilir. Bol bol düşün, çünkü sen zaten en kaprissiz en dogalisin bu turun. Bu cumburlop beni bile nasıl heyecanlandiriyor, durup düşünüyorum bazen, ki durup dusunebildigim anlar çok sayılı. Herşey çok çok güzel, güzel olacak.
Not: fil şarkısı esliginde/sayesinde yazdım. Saat sekiz odada toplarla turluyor

damlo dedi ki...

isveçli bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre en çok bu kuş tüyü zamanlarda ihtiyaç duyuyormuş insanoğlu yapışkan notlara(!)

kökten değişikliğiniz de cumburlop ve bi o kadar da tadını çıkarabileceğiniz yavaşlıkta, sakin geçer inşallah deryik hanımcığım.

tatlı telaşlı günler dilerim.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker