9 Ocak 2012 Pazartesi

12.

kar, fırtına, tipi filan bekleniyormuş. her yere, yollara. ben bu ocak ayını sevmeye karar verdim ya, o yine de beni deniyor. olsun varsın, bana tıss. ankara zaten ne zaman bembeyaz olacağını, o imelih griliğini örtüp güzelleşeceğini iyi bilir.

şu hayatta ganimetlerim hep anneanneme çıkıyor, bir şekilde. ya ondan ya onunla ilgili.

sıradaki parçamız, anneannemin nikahında taktığı şapka/ başlık. böyle bir şey olduğunu bilmiyodum bile, anneannem bulmuş, getirsin diye anneme vermiş. gördüğüm andaki heyecanımın tarifi yok. annem de mini bir törenle takdim etti zaten. hatta deneyip fotoğraf da çektim ama pek bi dağınık haldeyim, bu güzelim şeye haksızlık etmiym diye tabii ki buraya koymuyorum.
hayal gücünüzü kullanınız:


fotoğraf makinem de çok iyi değil ki tam çekebileyim; ama anladınız siz. bu güzide şeyi başınızın arkasına oturtuyorsunuz, başın tam o "?" şeklindeki kıvrım yerine yani. yüzünüze de o incecik, örümcek ağı gibi zarif dantel düşüyor. başınızın iki yanında da deniz kabuğu gibi bi şiler var işte, bence keçi boynuzuna benziyor ama takınca öyle değil. daha ziyade prenses leia-vari bi şi.

anneannemin 1950'lerde olan nikahında siyah tül takması fikri bile bence yeterince garip. beyoğlu'nda bir şapkacıyla birlikte modele karar vermişler. nasıl karar vermiş filan diye çok sordum; ama "gidip anlatırdın, onlar senin için tasarlardı" diye özetledi. altında da bir lastik var, çenenizin altına geçiriveriyosunuz; ama ben Sabuş'un öyle şeyler kullanmayacağından eminim. tokalamıştır. krem rengi, hafif bir sandık lekesi var. keşke çıksa ama o kadar narin bir şey ki, herhangi bir temizlik işlemine sokulamaz. takmaya bile kıyamam, çerçeveletip asmak istiyorum.

krem rengi, sade bi elbiseye eşlik etmiş. dedemle birlikte kahkahalarla güldüğü, küpelerinin sallandığı bir fotoğrafı var o günden kalan, dedem de ona bakıyor gülümseyerek. sonra Sabuş o sonbahar soğuğunda elbisenin üstüne giymek için, (sırf gözlerine uysun diye) turkuaz rengi bir palto diktirmiş. o palto ortada yok ama annemin çocukluğundan hatırladığı şey, geniş yakalı, uzun ve fazlasıyla turkuaz olduğu. o palto, bu şapka, renk kuyusu.

anılarımın en renkli simasının siyah tüllü, turkuaz paltolu hallerini düşündüm uzun uzun. o fotoğraftaki kahkahayı her bakışımda duyabiliyorum. ben oldum 27, anneannemse 84. şunca yıl farkla, yine şaşıran benim, şaşırtan o. bunun hiç değişmeyeceğini bilmek güzel.

2 yorum:

AidaSalem dedi ki...

Anneannenin bu şapkayla olan fotoğrafını paylaşman mümkün olsa keşke. Görmeyi çok isterdim. Ve evet, çok zarif.

Adsız dedi ki...

Okuyorum ne zamandir, ne guzel bir iliskin var onunla. Anneanneler candir. Benimki gideli 5 sene oldu, icimde kocaman bir yara var.
Uzun uzun omurler seninkine. Umarim cooook uzun bir zaman birlikte olursunuz.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker