önümde bir fotoğraf var. demin geliverdi. pat diye.
annemin doğumgünü? 2 sene öncesi olsa gerek. belki 3?
fulyanın güzellemesinden önce.
solumda oturan kişi, kısa kızıl saçlı, zuhal. annemlerin zuzu'su, komik zuhal. teyze değil, onlar hiç teyze olmadılar. hele zuhal, hiç olmadı. basketbol koçu, 2 çocuk annesi zuhal. ben o yemeği, fotoğraflar olmasa hayal meyal hatırlardım heralde. yengeç burcu çoktur, toplu bir doğumgünü yemeği, belli ki. solumda zuhal oturuyor. gülümsüyor. ben sonra ne alakaysa, kahve falı bakıyorum. bakamayışıma gülüyorlar.
facebook ne tuhaf. bir anda sana "o yemekte zuhal solunda oturuyordu" diyor. albümün adı "sevgili zuhal", biliyor musunuz? başka bi fotoğrafta, fulyanın evinin alt katındaki bahçedeler, annemle dans ediyor zuhal, fotoğraf kahkaha kokuyor.
zuhal, 2 senelik bir mücadeleden sonra, gitti. zuhal şimdi fulyayla. fulyadan daha çetin bir mücadele, daha ağır hastane günleriyle... "her şey pamuk ipliğine bağlı" denir ya, o kadar basit değil. pamuk ipliğine bağlı olan şey, dizili domino taşlarının ilki. o ip kopunca pat-pat-pat hepsi, sırayla. fulyanın bahçesi de kurudu, soldu gitti zaten, fulya yanına aldı bahçeyi. orada da oyalanacak bir şeyler aramıştır, malum. şimdi o bahçede zuhal, fulyayla çay içiyodur. ortancalar açmıştır.
ama işte şimdi, solumda oturuyor. bir anda, tüm gülümsemesiyle, esprileriyle. karşısında da annem var.
bir anda, pat diye fotoğraf - çok, çok zor.
hadi bit cumartesi.
1 yorum:
"beni hoyrat bir makasla
ah eski bir fotoğraftan oydular
orda kaldı yanağımın yarısı
kendini boşlukla tamamlar.."
(çalar.. sezen aksu-kavaklar)
Yorum Gönder