öncelikle, bugün bi kez daha öğrendiklerimiz:
RSS is a bad bad thing.
benim google dışı mail hesabım, nerden aklına esmişse, kontakt listesindeki insanlara blogumun update'lerini gösteriyor. hayır, blogumla hiiiiçbir ilgisi yok! buzz denen meret gibi bir şey, bilmiyorum, bilmek istemiyorum. çok dolaylı öğrendim, her türlü ayarı sıfırladım, terler boşaldı, aklıma CV gönderdiğim yerler geldi filan. google da güvenip emanet ettiğim şeyleri kendi içinde tutsun bi zahmet. terbiyesizler.
bu sebeple: bi update etmeyin rica edicem. an be an bilmeyelim. onu ordan buna bağlamayın. sinir harbi yaşatıyosunuz.
bu sebeple, RSS feed denen naneyi kapatıyorum. bu da bilgi postu. ordan burdan takip eden insanlardan özürlerimle.
bu ne ya. yan oda da neymiş yani, sanki arsız bi ergen abim var, mahalle kahvesinde günlüğümü okuyor ahaliye. ya da altın günü, hanım teyzeler kikirdeyerek dedikodumu çeviriyor. 4,5 yıla yakın bi süre oldu. ben bu kadar ulaşılabilir olmak istemiyorum. tamam blog yazmakla çelişkili gelebilir; ama "bu kadar" dedim zaten. yoksa diğer çare blogu kapamak, taşımak filan ki bu dijital terbiyesizlerin bana bunu yaptırmasını istemiyorum: ilkeli direniş heyyoo. ne o hizmet sundu arsız. o hizmetin ta kendisiyim ben!
RSS'in sonu, ucu, bucağı yok. feed ishali yaşıyoruz. ben feedmiş, RSSmiş kullanmadığım için, işin vardığı dehşetengiz boyutları yeni anlıyorum. haliyle bu işin kurdu olan, mütemadiyen F5 kişiler isterlerse gülebilirler, buyrun. aptalım, jetonum yeni düştü. ama dilim yandı, üflüyorum. google-free yerler bile satır satır blogum doluyosa, ben bu işten iyice soğudum.
özetle: i wont feed you, dear reader. armut piş, ağzıma düş yok. bi zahmet, o armutu gerçekten istiyosanız gelip yersiniz. yoksa diğer meyveler de işinizi görecektir, eminim.
armut, bu tür şeylere alınan bir meyve değildir.
4 yorum:
çok tatsız olmuş.. ben yazdıgım şiirler tabiri caizse araklanınca googleda bulunabilmeyi bile kapadım sadece direk adresi bilenler ve izleyicilerden görenler vs girebiliyor. Kafi bir okuyan kitlesi bence. Sonuçta paylaşım güzel ama paylaştıklarımızı mümkün oldugu kadar secebilme ve kontrol edebilme hakkına sahip olmalıyız..
Geçmiş olsun, ne diyelim..
bu arada enteresan bir anektod, 3 ağustos da yayınlanan bir yazı nasıl oldu da benim izlediğim bloglar güncellemesinde gözüktü anlamadım.. Yoka onca yazıyı okuyup buna yorum yazmadım :)
evet bu paylaşma halinin ucu bucağı yok ve ben paylaşılmak istemezsem bir şey yapamıyorum, paylaşanın insafındayım! bu çok sinir bozucu, o yüzden reader'ı kapadım.
bu yazı da sanırım readerdaki son yazım olduğu için çıktı, izlemeye alınınca en son post görünüyor galiba? tahminim bu.
Ben de bir kod ekleyip, kopyalanamaz yaptım blogumdaki yazıları..
Reader kullanmıyorum fakat, izlediğim bloglar listesinde yani okuma listesi, dediğiniz gibi en son bu yazı gözüküyor.. Deemek ki sadece reader değil, bloggerın izleme seceneği de kapalı..
Neyse bu yazı galası olmuş reader ve türevlerinin..
Yorum Gönder