efendiiiim, ortaköyde biricik dostum gözdeciğimle dalgalarla ıslanmadan boğazı seyrediyoduk. malum, boğaz köprüsü artık old school media player gibi bir şey, renkli çubuklar inip çıkıyor, dalgalar halinde ışık geçitleri, görsel bir şölen, maviler sarıya, sarılar kırmızıya filan dönüyor. ister istemez dikkat çekiyor. sonra köprünün alt kısmında 2...3... gibi yeşil renkli lazerle tutulan bazı sayılar gördük. derken "olgu" yazdı. olgu dershanesine gitmiştim ben ilkokul 5. sınıfta, onu hatırladım. birlikte gitmişiz, hatta. neyse, "kızımız olgu'nun doğumgünü mü yoksa evlenme teklifi mi geliyor?" diye düşünerek, çay içen diğer ortaköy sakinleriyle birlikte beklemeye başladık.
hop -"seni çok seviyorum her şeyim" yazdı! dalgalı deniz yüzünden arada kaymalar olsa da, sonra "olgu ve arda" parladı. evlenme teklifi adım adım! sonra pat: "benimle evlenir misin?" yazdı. tam kendi kendimize "ayy durum raporu versinler bari" derken, lazer "olgu evet dedi, arda çok mutlu!" yazdı, uçan kalpler filan. resmen şahitlere raporlama. uzakta olduğumuz için alkış filan yapmadık tabii, insan bi zafer turu atar. sonra efendim, "arda çok mutlu" yazısı uzuuun bir süre tek başına kaldı, dans eden kalplerle. teknede ufak maytaplar filan yakıldı, o da hoş. sonra tekne mutluluğa dümen kırmak üzereyken bir anda, bu hizmeti veren firmanın websitesinin adresini ve telefonunu yansıttılar! modern zamanlarda dıp dı dıp - reklamlar! ayh, kötü bir kapanış. insanların bu kadar kıymetli bir gününde reklam telaşında olmak pek bir dıp dı dıp; ama belki onlar takılmamıştır.
neyse, olgu ve ardaya mutluluklar dileriz efendim. en azından köprüdeki ışık geçişlerini çamaşır makinesi seyreder gibi seyredişimize bir anlam kattılar. sonra da paket programda yer aldığı üzere, boğaz turlarına devam ettiler.
1 yorum:
bir de bu mu çıkmış hey yarabbim. böyle teknoloji cahili babaanne tepkisi verdim ama yani ne bileyim, ben olgu olsam çok utanırdım gibi geliyor. neyse, mutlu olsunlar inşallah.
Yorum Gönder