şu ara iş hayatından (aslında işten değil, işteki insanlardan, üsluptan, üslupsuzluktan ve diğerleri) ziyadesiyle bunalan, daralan ve böyle ay öf yani - sahiden bıkan bendeniz için, ilaç yine tabii ki canımın içi blog aleminden geldi. bu aptal blogspot yasağından mıdır nedir bilmem, atlamışım resmen. hoş ben böyle hallere hep geç kalırım. neyse, plazam da yok gerçi; ama bundan sonra daha az söylenebilirim, okur okur stres atarım. öyle bi ferahlık. devamını merakla beklemedeyim.
özetlemek gerekirse:
ipek ongun kitapları biliyorsunuz üniversite yaşıyla bitiyor. ayrıca kendisi kimseyi kırmak istemez, çekinir. ipek hanımın bi yere kadar desteği olabildi yani. onun bıraktığı yerden, PK devralmış; ama aradaki fark şu: artık kazık kadar olduğumuz için şefkat yerine çuvaldızlı eğitime geçilmiş. şahsi bloglardaki münferit ayarlar yerine toplu ikaz. bilemoorum. okuyunca bilmediğiniz şeyleri öğrenmek isteyeceğiniz bir blog değil bu. daha ziyade, bildiğinize şükretmek istediğiniz şeyleri okumak için.
kötücül bir yanım var veya artık oldu. öyle bi şi işte. güzel olmuş yani. özellikle o gergin gömlek düğmeleri ve telefon konuşmaları - on numero.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder