efendim, yine bir filmin dünya prömiyerindeydim bendeniz. yaklaşık 1 ay içinde bu 2 oluyor, alışırsam fena. neyse, türk sinemasına tam destek. görünmeyen güzel bir film, bir de keşke yönetmene filan soracak güzel sorumuz olsa. neyse, ali bey zaten pek resimaltı açıklamaları, venn şemalı anlatımları sevmiyormuş, iyi denk geldi. ekrem kıraç tam adnan saygun değil ve hikayenin başkalaşması güzel.
misafirlik güzel şey, iade-i ziyaret güzel şey; ama bebeklik ne tuhaf şey. her şeye şaşırıyosun ve her şeyi annene teslim etmişsin, o hallediyor. yani tek işin şaşırmak ve şaşırdığın şeyi kayda geçirmek. acıktığını bile bilmediğinde, yemek hazır. ne bileyim, uykun var, resmen farkında değilsin, hadi uyku saati. aynada kendini görünce şaşırıyosun, aksin gülünce neşe doluyosun. hayat sana güzel, çınaros. gördüğüm en sakin bebek olman da cabası. ayrıca insanoğlu tüm dikkatini saatler boyu bir bebeğe verebiliyor. doğal olarak çekim alanı. ne yaptığını, ne yapamadığını, ne yapacağını, ne yapmak istiyor olabileceğini filan düşünsen, zaten yıl geçer, dudaklarını büzüp şaşırırsın sonra. oooo.. araba... oooo ayna... oooo kızlar bana bakıyor..
bu hafta filmlere doymaca haftası. gün sayma haftası. iş çıkışları haftası. erken yatıp erken kalkmalar haftası. ışığa bakmalar, rüzgara doymalar haftası. böyle bi şiler işte.
1 yorum:
taksiye binerken sizin cama baktığımda ev arkadaşının sigara tüttürdüğünü gördüm. günün ilk sigarası olmalıydı o, gerçekten çok duygulandım. bebekli annenin görebileceği en şahane ev sahiplerisiniz:)
çok efendidir benim oğlum, misafirliğe gidildiğinde çok uslu durur, kendi kendine uyur:)
Yorum Gönder