bu çok fena, çok çok fena bi şi. 1995'ten kalma olduğu için, yeni görüyor olmam ayıp.
ama yine de o kadar uzak veya tuhaf veya inanılmaz değil. fenalığı burdan geliyor zaten. kendimize itiraf edemesek de, tanıdık bir şeyler var. insanı kendinden iğrendirecek kadar tanıdık: "neden olmasın?" diye fısıldıyor insan kendine, "burada neden olmasın ki?". bir an için aklınızdan geçmesi, aklınızda gelebilmesi bile, aslında yeter.
birileri var, bununla uğraşıyor ve sonuç alıyor. deniyor. korkmuyor.
bu kararlılık, bir heykel gibi seyredilecek, mermerden, güçlü bir şey.
işte öyle insanlar var diye zaten, her nefeste utançtan ölse de umut etmeyi becerebiliyor insan.
*
bi vakit bana "kenyayı bırak da konyayla ilgilen" diyen olmuştu. nedenini anlasam da ikna olamadım. siz de olmayın. isimleri sınırları yemişim, insana bi şi olmasın. içiniz acıyabiliyosa, nimettir. çin uzak bi yer değil.
*
bu gecenin mesajını da verdim işte. aldınız, güle güle kullanın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder