bu akşam uyumiycakmışım ben. uykum öyle dedi. deneyince karanlığın içini görüyorum, tuhaf. hatta tam olarak şöyle ki: sarı noktalar görüyorum gözümü kapayınca. neydi o göz hastalığı ya, vardı ya hani "sarı nokta" diye. durun bulucam:
Sarı nokta, gözümüzün arkasında yer alan retina kısmında en net gördüğümüz ve içinde sarı renkli maddelerin olduğu görme merkezidir.Bu merkezi bozan tüm hastalıklar makula dejeneresansı olarak adlandırılıyor. Sarı Nokta hastalığında gözün arkasındaki sarı noktada lekeler oluşuyor.
En sık ve en erken belirti net görememeyle birlikte cisimlerin ortasını eğik,çarpık görme ve bakılan şeyin ortasını karanlık görmedir. Bunları takiben görme kalitesi ve gücü zamanla azalır ve hasta uzaktaki nesneleri göremediği gibi kitap da okuyamaz hale gelir.
böyleyken böyle yani. bence daha güzel bi tarif olamaz. hatta post başlığı bu olsun, havalı durur. geçmiş olsun tabii hastalık sahiplerine, şakaya gelmez. ben sadece şaştım bu tarife. sarı nokta adına. yaşla gelirmiş. üstelik, tek gözden diğerine de geçermiş. sarı noktalar öyle şeyler işte. kadınlarda yaygınmış üstelik.
buradan o kadar bağırıyorum ki. halı altlarında karınca yuvası gibi tepecikler biriktirdim.
bu akşam sana bi tepeden baktım aziz istanbul. o tepenin sahipleri sırf paradan ordalardı. martıları görmediler. sen de onları görme bence. martıları görenleri, vapurları duyanları filan farket sadece. seçici ol birazcık. yoksa hiç adil değil. öbür türlü oysa, sarı nokta gibi bi şi. geri kalan şeyler için mastercard ama paranın satın alamayacağı şey ol sen istanbul. buraya taşınırken nasıl pırpırdım, hep öyle tut beni istanbul. küsüşmeyelim. küsüşebiliriz gibi geliyor. olmasın öyle. sarı nokta, görme merkezi.
saat daha 02.22.
5 saat sonra ofiste olmam gerek. zaman geçmek bilmeyecek, ne fena.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder