15 Ekim 2010 Cuma

hisse

ben:
taşınırken, hele ki koli yaparken eşyalardan ve eşya edinme dürtüsünden ölümüne nefret ediyorum. her seferinde tek bir sırt çantasına özetlemek istiyorum mal varlığımı. bok var sanki, possession obsession. al al al. sonra taşımak için günler harca, taşıtmak için de paralar. bok var.

derken:
yeni eve girer girmez, yepyeni temiz bir sayfa gibi, coşkuyla doldurmak istiyorum. yeni ev alışverişi denen nane, yine nefretlik yanları olmasına rağmen ağırlıklı olarak çekici geliyor.

sonuç:
balık hafızalıyım, bin nasihat de bir müsibet de işe yaramıyor, bölünerek çoğalan, ölerek üreyen bir yığının ortasında, gecenin bu vakti, tencere tava koliliyorum.

5 yorum:

mz dedi ki...

Bu vesileyle hem size hem ev arkadasiniza sormak isterim (bir tasla iki kus), gule gule oturun karti gonderebiliyor muyuz? Kendi kagidimi uretmeye hala baslamadim, ama olsun, burada yapilmislari var. :)

Aleksi dedi ki...

deryik sağ taraftaki linklerinin neredeye hepsi eskimiş. ya artık o adreste yoklar o insanlar ya da bloglarını reader-only yapmışlar. yeni bloglar keşfetmen lazım artık. Sen blog okumuyorsun diye biz de okuyamıyoruz burada.

deryik dedi ki...

mz: valla ne güzel olur :D

aleksi: artık sıra sende. sen keşfedip duyuracaksın, biz okiycaz. alman usulü blog keşfi. ayrıca bildiklerime link vermiyo olmam bilmediğim anlamına gelmiyor, tembel olduğum anlamına geliyor.

Leander dedi ki...

taşınmak kelimesi bile tek başına sıkıntılı, yorucu, huzursuz edici.. Oysa göçebe ataların torunlarıyız :))


ps: tembellik göz atmamamyı da kapsıyor mu peki, bilmenin dışında? Mesela benim bloguma baktın mı hiç? :)

deryik dedi ki...

baktım baktım. herkese bakarım.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker