bu hafta tahminen her gün saat 7'de toplantım var. yanlış duymadınız, sabahın 7'si. tabii ki gün 7'de başlıyor diye biz ona uyacak değiliz, çapaklarımız ve bitlerimizle oturduğumuz masalarda saat 11'de filan ayılabiliyoruz. böylece akşam 7deki toplantıya kadar enerji biriktirmiş oluyoruz. vuhuhu.
ttn.et bi enteresan kurum. mesela online yaptığınız hat bağlantı isteğini heemmmeen işleme sokuyolar, bi şirin hanfendi telefon ediyor, tatlı tatlı konuşuyorsunuz, uygun saat ve gün alıyor. harika; adeta gerçek değil. sonra bi bakıyosunuz, sahiden değilmiş. bi amca arıyor, gestapo sesiyle sizi azarlayıp "müşteri ilişkilerine benziyo muyum" diyo. telefonda. telefonda bile benzemiyor, haklı. daha ziyade müşteri gerilimi kendisi. "tamam amca ne diyosan o" dedim, otoritesini bi kez daha katmerlemenin haklı gururuyla gülü gülü dedi bana.
belediyeye telefon ediyorum boş vakitlerimde. misal, apartmanın içinde "deprem/ afet anında toplanma alanı" yazısı var. baktım nerde toplanacakmışım diye. gösterdikleri yerde şu an dev bi iş merkezi inşaatı sürüyor. haliyle ya belediye söyledi diye özel mülke tecavüz edicem ya da toplanmiycam. 1 yıldır filan sürüyor üstelik, belediye bu inşaatı bilmiyor olamaz. sabırla belediyeyi aradım, bi anlatın nolur dedim, 6 katlı süpersonik mimari şaheserin arsasına nasıl dalıcam, siz hangi kafayla özel mülkiyeti afet toplanma alanı ilan ediyosunuz, adam inşaat yapmasa bile beni sokmayabilir, yok eğer sokmak zorundaysa orda inşaatın ne işi var? enteresandır ki en azından "şimdi şöyle aslında...." diye diye bi şiler açıklayan biri oldu. tamam saçmaydı hepsi ama derin bi sessizlikten sonra "biz size döne döne el salliycaz" demediler yani. harita müdürlüğü görev değişikliği, yetki devri gibi konularda dertleştik.
yaşlanınca çok asap bozucu bi vatandaş olucam, öyle hissediyorum. neyse yani müdüre iletilecekmiş. ayrıca dedim ki: " diğer bazı alanları da ispark otopark olarak işletiyor". aa o biz değiliz büyükşehir dedi. ben yapmadım miki işedi sendromu. iyi de, ilçe belediyesiyle büyükşehirin iletişimsizliği deprem şoku yaşayan vatandaşa hiçbir şey ifade etmeyecek ki! aldığım cevap: "hanfendi ben şu an haritadan bakıyorum, sizin orda bi park görünüyo, aklınızda bulunsun". sınırsız hizmet. yeni alan çoktan belirlenmişmiş ama bilgilendirme olmamışmış. eh dedim siz bizi orada beklerken biz de inşaat alanında olucaz, kısmet.
neyse, bi 6 ay sonra filan duyurulur yeni alan dedi, "inşallah deprem olmaz o arada" dedim, "yok yok ehi ehi olmaz deprem, raat olun yaauu" dedi. afet müdürlüğü güvencesindeyiz, bilginize. içim açılıyor.
bu hızla başlamışken belediyenin neredeyse 10 ayrı müdürlüğüyle görüşeceğimi fark ettim. sırayla artık. mesela ruhsatı şüpheli oto galerilerinin her sabah foşur foşur yıkadığı pek sevgili ve kutsal arabalarının sabunlu suyu yüzünden yaşanan araba kazaları. evet böyle dertlerim var. ayrıca bakınız gavur yapıyor: yaya-dostu kent diye bi şi var. nüfus filan derseniz şu listeye bakın, bi zahmet nüfusu istanbuldan kalabalık; ama yaya dostu olan şehirleri bi sayın. biliyorum da konuşuyorum.
özetle: sabunlu suyla belediye temizlik işlerine yardım ettiğini iddia eden ayıcıklar yüzünden her gün ıslanmak ve kayan arabaların slalomunu izlemek zorunda değilim. kış ayazında sabunlu buza basıp kaymak zorunda da değilim. kaldırımda taştan taşa atlayarak yürümek veya pek kıymetli arabacıkları kaldırımı işgal etti diye yola inmek zorunda değilim. bebek arabam veya tekerlekli sandalyem olabilirdi, görme engelim olabilirdi ve diğer şeyler. ha keza, yeni bina yapıyor diye tüm kaldırım taşlarını sökmeyi veya kırmayı kendinde hak gören ayıcıkların böyyük saçılışı sonrası bi zahmet o kaldırımı düzeltmeyişini de normal kabul etmek zorunda değilim.
yaşasın belediye telefonu. yaşasın dırdırcı vatandaş. yaşasın şikayetiniz dikkate alınmıştır yalanı sonrası bi daha bi daha telefon etmek.
2 yorum:
Aklıma geldi, Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Kadın Koordinasyon Merkezi'yle görüşmeye gitmiştim tez için, oradaki yönetici kadının söylediği ilk şey şuydu: "Yanlış anlaşılma olmasın, burası kadın ve AİLE koordinasyon merkezi"
:) evlenip de gelin yazıyo kapısında heralde.
Yorum Gönder