bu aralar:
kombi tamircisi, tedaş, kuntel filan arayarak geçiyor. lise bilgilerimin hala taze olduğunu elektrik devresidir, su basıncıdır falan filan takip ederek anlamış oldum. ayrıca sırf bi kadın arıyo diye "vananın açık olduğundan emin misiniz? nasıl emin olunur hanfendi? açık ne demek?" gibi temel sorularla on dakika harcamak bir nedir amcalar? vana boruya paralelse açık, dikse kapalı. biliyodum, defalarca öğrendim. kombi düzelecekti güya, su ısıtmaya karar verdi ama şimdi de çılgınca su basıncı yükseliyor. canım sıkkın. şikayet hatlarını arayıp dırdır ediyorum. sonuç? sıfır. hı yapıcaz, hı ariycaz. duygularımla oynanıyor, sıcak su yok ama kış olmadığı için şükrediyorum.
bir hantallık, bir patates çuvalı hali ki anlatamam. ruhen yani. odamı temizliycem, kıpırdamıyorum. esasen sebebi ense kökümdeki bıçak gibi ağrı. ofiste yine ve yeniden, pıhhlayan kedi gibi omuzlarımı yukarı kaldırarak çalıştığımı fark ettim. geri geldi boyun ağrıları. vücudumdan dökülen parçalar ve parça parça dökülen evim hoş bir ahenk yakaladı.
fransalardan kendime dergi aldım, resimli kitap gibi. september issue malum.
bu da lyon'da havalara bakarak yürümeniz için en geçerli sebeplerden biri. antoine amca ve ufaklığı, tepelerde bi yerlerdeler. turistik ürünlerin tamamı ve havaalanı kendilerine adanmışken, heykelin hiçbir turist kitapçığında yer almaması, üstelik turist infoyla aynı meydanda olması da işte, naparsınız, çok fransız bir şey sanırım.
lyonda hastane civarından geçen tramvayın raylarının etrafına sesi emsin diye çim döşendiğini söylemiş miydim? bense burda TEDAŞ'a prizimde 220 yerine 290 volt elektrik akımı (veya her neyse) olmasının neresinin normal olduğunu sabıııırla soruyorum mesela.
az önce yaklaşık 20 el silah ateşleyerek, üstelik giden bir arabada, asker uğurladılar. yine lise fizik bilgimle söylüyorum, yokuş çıkarken silah atarsanız etraftaki binalardan birilerini vurma ihtimaliniz daha fazla. burası çocukların, çakıl taşından bezelye ile papatya yaprağından patates evciliklerinin, kedi yavrularının mahallesi. askere uğurladığınız adam sizi koruyacak diyelim, sizi sizden nasıl korusun? sivil silahlanma kanunu değişti biliyo musunuz? artık 3 silaha kadar mı ne izin var. kuşanın silahınızı, avrat doğuruyor zaten, at da bulunur bi yerden. kedi yavruları ve çocuklar da en yakın dolaba saklanırlar artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder