şuraya yazacağım iki satır için dakikalardır debeleniyorum; ama olsun, zafer benim.
pariste çok tuhaf bir an yaşadım. yanımdaki masada oturan kadının dövmelerini tanıyodum. üstelik aniden kazağını giydiği için tam göremedim bile. biri çok basit bir oktu, diğerini şu an hatırlamıyorum bile; ama dövmeleri tanıdım. yani kimin yaptığını. o kadar tipik bir stili var ki zaten bi kere görünce bir sonrakine tanıyorsunuz. işte ben deminden beri hatırladığım; ama adını hatırlamayı beceremediğim bu dövme sanatçısını arıyodum, buldum:
yann black. montreal. bu kadar sade, bu kadar mondrian (ve az biraz tim burton, tamam, kabul ediyorum) ama anca bu kadar güzel olabilir. çok büyük ölçekli çalıştığı için hani tesadüf eseri dükkanına gitsem bile cesaret edebilir miyim bilmiyorum ama gururla söyleyebilirim: bu dövmeler yakından da bu kadar güzeller. o yüzden, gizli gizli aklımdalar. tek bir oktan tanıdım diyorum size, imza gibi. telefonda filan konuşurken çalakalem karalama gibi, ama her bi çizgi hesaplı gibi.
*
ah bu sırrımı da ifşa ettikten sonra, yine benden bir şey pıt diye düşüyor bloga, tutamıyoruz. haymana pancar gugıl seferileri gelir birer birer artık. öyle şeyler yapmayın olur mu? bu blogu gugıl sörçten bulup okumayın. amaan sizle ilgisi yok. ben yine blogu aramalara, taramalara, yok efendim readerlara filan kapama fikrindeyim bu ara. ondan. güzel ama di mi dövmeler? karides dövmesi yaptıran insanlar olması da güzel.
3 yorum:
google'a kapat ama reader'a kapatma ya. nolur, nolur, nolur!
-bir dost.
Belki bir daha sefere diyecegim, ama bu gidisle yer kalmayacak. Hic gecilmez dedigim sag kola da gectik ustelik. :/
mz:ama çok güzel seninkileer :) benim de aklıma ilk sen geldin ama sahiden büyük ölçek çalışıyor, kanına girmiym dedim :)
Yorum Gönder