tutamıyorum: yeme bizi hayrünnisa. affedersiniz.
baştan anlaşalım, ben din ve hukuğun birbirinin muadiliymişcesine, "hangisi haklı, hangisini seçiyosunuz" tartışmalarına alet olmasına kılım. yok yani ortada başka bi kurum kalmadı. bu konuda da yazmayacaktım ama böyle insanı aptal yerine koyan beyanlara ayrıca kılım. kıl tüy.
hepimiz din kültürü ve ahlak bilgisi dersi aldık. bu ders en temelde der ki kadınlar ve erkekler ergenlikle beraber, ki bugün bu 13-14 yaş filan oluyor, aklıselim olur. yani yetişkin olur, yani hür iradesi vardır, kötüyle iyiyi ayırdedebilir. nokta. haliyle dini sorumluluk da bu yaşta başlar, öncesinde çocuksunuzdur. 13-14 yaşındaki biri de ilköğretime, yani eskinin ilkokuluna gider. uluslararası anlaşmalar ve anayasa ise der ki birey 18ine kadar çocuktur, hür irade 18inde başlar. burda anlaştık sanırım?
haliyle, hayrünnisa hanımın,cehalet ve bilgisizlik olarak görüyor gibi yaptığı şeye, ilköğretim öğrencisinin baş örtüsü takması meselesine gelelim.
üniversitede niye özgür bırakıyorduk? çünkü üniversite öğrencisi hür irade sahibi yetişkin bir bireydir. evet. baş örtüsü de dini bir simgedir - siyasi demedim bakınız, çok rica edicem. din adına, dindarlık adına takılıyor, gerekli olduğuna inanan takıyor. baş örtüsünü takanlar, bunu dini bir dizi kural ve inanç çerçevesinde yapıyor - inançla ilgili yani. bu kural ve inanç çerçevesi de diyor ki "kardeşim 18 yaş çok geç. sen zaten 14ünde yetişkin oldun benim gözümde. niye bekleyesin?" ah hayrünnisa hanım bunu sanki hiç bilmiyormuş gibi, bizi salak yerine koymasanız keşke.
işte tam burda, hukuk gibi evrensel bir mantık sistemini, din gibi tamamen inanç bazlı bir sistemin karşısına koyduğunuzda zurnanın deliği zortluyor: "ah tabii ki dini özgürlük; ama dinin kurallarına göre değil, hukukun sınırlarına göre". peki o zaman, dini dinin kurallarına göre yaşayamıyorken o hala dini özgürlük müdür? hadi bakalım hayrünnisa hanım, sizin kızınız lisede başını örtmüyor muydu?
hayır, ilköğretimde baş örtüsü takılsın demiyorum veya üniversitede takılmasın da demiyorum. ama din ve hukuğun birbiriyle çarpıştırılması çok tehlikeli işte. bir kurallar bütününü diğerine eşit/ üstün görmek de tehlikeli. "karar verebilecek yaş" kime göre? dinle ilgili bir karar için referans din midir, devlet mi? ayrıca, orda bir yerde insanlar "benim dinime göre cemevleri ibadethanedir" dediğinde, bir zahmet, karşısına başka bir inancı hukukileştirerek de dikilmeyin monşer.
konu derin de hayrünnisa hanım boy veremiyor, boğulacak.
bir de bel altı vurmak istemem ama, 15inci doğumgününün akşamına evlenmiş biri olarak, sanırım evlilik gibi bir kararı alabilecek "hür irade"nin baş örtüsüne de karar verebileceğini kabul edecektir.
1 yorum:
şöyle de bir şey var:
http://www.ozgurder.org/v2/news_detail.php?id=1605
Yorum Gönder