pasaportum yarın yepyeni, uzamış, güzelleşmiş haliyle elimde olacak. o lacivert kapağın altında, gelecek düşleri, tatiller, geziler, ayak ağrılarına rağmen gülücükler filan var. mis gibi. çok güzel bir hissin sen pasaport.
pahalı da bir hissin tabii, genç ve fakir bir ülkeyiz diye midir, dövizi deftere işlettiğimiz günlerin romantizmi midir bilmiyorum; ama bu iş sahiden bu kadar pahalı olmamalı. 5 yıllık pasaportu 600 tl yapıp avrupayı mı benden koruyosun, napıyosun devletim ya. aç kapılarını giden gitsin, aç kollarını gelen gelsin.
parti kurarsam sloganım bu olsun bari.
en güzel lacivert, kesinlikle pasaport lacisi. fiy-yuuuu-yop!
17 yorum:
merhabalar, uzun zamandır okuyorum seni, güzel yazıyorsun.ben de bir süredir farklı bir formatta yazıyorum. sadece kendim için, sağaltmak için kendimi bir yerde,yazıyorum. bugün dedim ki kendime paylaş birileriyle.malum vakit kıymetli, boş vaktin olursa oku; olmazsa boşver.
adres de verilmeli :)))
erinck@blogspot.com
Vuuu, planlar var demek!
oh oh! tebdili mekanda ferahlık.
sırf soyadın değişti diye yepisyeni bir defteri yeniden almak için yüzlerce lira ödedim. her bir boş sayfasını haram etmiş bulunmaktayım.:)
E: teşekkür ederim bu yorum için, paylaşılacak kişi olduğum için. baktım, bakacağım :)
n7e: olmaz mı, hem de ne planlar :)
mermaid: pasaport bi olsun da. bulunsunteyze.
a little penny: ay çok can acıtıyo öylesi. çerçeveletmek lazım bari işe yarasın :)
ya anlamıyorum okuyorlar ama ....iş olsun diye mi...
bi alt postta zaten ismi deniz ve güneş anlamına gelen ve bunu zaten deryik güvgüv den öğrendiğimiz marisol ve uzunca anlatılan peru...burda planlar mı var sorusu.... :)))
ukalalığınızı bölmiym; ama bu yazıda geçen pasaportun peruyla aslında hiç ilgisi yok. peru sadece bi fikir aşamasında şu an, pasaport başka bir yer için lazım. bunu soran kişi de peru planımı burada yazmadan da biliyordu zaten. okuduğunu anladığına kefilim yani.
ukalalığımı değil de sana olan saygımı böldün galiba:))
huşu içinde kelimelerle adam dövme sanatını icraya devam anlaşılan..
bu arada ben sizinde sizi okuyanında herşeyi anladığına eminim...
ama ben yalnızca yazdıklarınızı anlıyorum..yazmadan bi masa başı sohbetinde anlattıklarınızı değil:)
peru için de o başka yer içinde bol eğlence, yol açıklığı...
daha "de" ekini ayrı yazamayan, saygı duyulan kişi için siz'den sen'e hızla geçiş yapabilen birinin muhtemelen yorum sahibini tanıyan ve art niyetli biri olduğunu düşünmek mümkün. çünkü blog-arkadaşlık vb şeylerin mantığına yabancı gibi. insan bazen sırf göz kırpar gibi yorum yazar, sevgi belirtir, not bırakır. o iki kişi arasında bir şifredir, sırdır, dildir. üçüncü kişiler anlamaz, anlamadığı gibi anladığını zannederek çomak sokar. bunun altında muhtemelen başka bir şey vardır. hem imladan da kim olduğunu tahmin etmek benim için zor değil. komik olan; kişinin yazıya değil, yazıyı bitirip, yorumları okuyup, yorumlardaki birine çemkirmesi:) profesyonel yardım gerektiren bir durum:)
not: evet yorum bıraktığımda mailime düşmesini işaretlediğim için bu anlamsız cümleler de posta kutuma düştü, kayıtsız kalamadım.
ben sadece bana bırakılan bir yoruma karşılık "anlamıyorum okuyolar ama iş olsun diye mi" diye başlayan bir yorum gelince, bunu anlamaya çalışıyorum. bana olan saygınız bundan bölünüyorsa bölünebilir; zira bence bu yorum saygısızca.
basit bir soruya bu alaycı tepkiyi çözemiyorum. madem masa başı sohbetlerini bilmiyorsunuz,o zaman bu tavır ne? "yazıya yorum" adı altında "yoruma yorum" yapılmasından ve hele ki alaycı bir ton içermesinden pek hazzetmiyorum. iyi niyetli de olsa, iki kişi arasındaki ilişkiye, başını sonunu bilmeden, bir laf atma olarak kalıyor neticede.
2006 yılındaki bir yazıda yaptığım "deniz ve güneş" açıklamasına kadar gönderme var, düzenli okuduğunuzu düşünüyorum o yüzden. buna da teşekkür ederim. ancak bu açıklama aşağıdaki yazıda da yer almıyor. yani hani konu okumaksa diye dedim. yoksa kimseyi yazılarımdan sınava soktuğum yok, okuduğunuz gibi unutabilirsiniz, matah şeyler değil.
yersiz bir savunmaya bambaşka bi yerden bambaşka bi saçmlıkla girmiş olduğumu kabul ediyorum
salt niyetim senden okudukları ile kendi bloglarında akıl fırtınası estirenlere bir gönderme yapmak ..ama inan saygısızlık etmek öğrendiğim bir şey değil.. öğrenmeye çalıştığım bir şey onu kabul ediyorum.. yorum kısmı ise pek okuduğum bi şey değil..hele yorum bırakmak..ilk defa....
gün içerisinde fazlası ile baskı altı çalıştığım için belki bi dışa vurum..belki karşımdakine anlamıyo musun deme rahatlığını bi nebze bulmuşluk çabası..ama bulamadım işte:)
bu arada düzenli okumak değil de en baştan okuma kararıydı..yoksa matah olduğu için akılda kalmış bi şey değildi..ha akılda kalacakta çok şey var tabi ki...
bu nasıl bi dedektiflik anlayışıdır ki bir "de"den anlaşılabiliyoor anlamadım gitti...
bu arada benim deryik i hiç bir tanımışlığım yok.. o aklınızdan geçen için yanlış tespit..a tabi noktadan sonra büyük harfti dimi?
işin gücün eleştiri zaten ..ara ara uğradığım blogunda aşırı bi nefrte ve taklitten başka da bişey yok zaten..
e son iki yorumda imlaya çekidüzen verilmiş bravo:) ama yine de bir "okuduğumuzu anladık mı" çipi lazım. bu ergen öfkesinin modası çoktan geçti bu arada. not-so-cool. ağlak yorum sonucu profesyonel yardım gerekliliğinden emin oldum, bu tür durumlar için haplar var kuzum, burada öfke saçmak neden.
tıp.
Yorum Gönder