tabii ki bir tek haberden ülke analizi yapmak doğru değil, biliyorum.
benim gözümün önüne bizim okulda dans eden pakistanlı kocaman adamlar geliyor. ve kadınlar. ve onların coşkusu. hop hop zıplamaları. onun için ilgimi çekti haber başta.
kadınların dans etmesinin yasaklanması fikri bana çok komik ve ilkel geliyor. daha doğrusu: can havliyle yapılmış bir müdahale gibi. yani bastırmaya çalıştığın her şeyin sahnede patlak verişiyle başa çıkamamak gibi. yılbaşı gecesi dışında dansöz oynatmamak mesela. komik işte. başarısız olmaya mahkum girişimler.
neyse, dans üzerinden kadın hakları pakistan için ikircikli (kuş sesi gibi bi kelime bu) bi konu. imiş. haberde esas üstünde durulan şey ilk başta şeriat. ama bence yazının devamı daha enteresan. dansı bırakmayı kabul etmediği için öldürülen bir genç kızın bu tutkusu, inadı, korkusuzluğu beni büyülüyor.
kadınlar ortalıkta görünsün efendim. dans da edebilsinler.
iki zım-çıkı-çık olmadan hayat geçmez.
1 yorum:
Ağzına sağlık deryik! Sağol bu haberi paylaştığın için.
Dans etmeyi hiç beceremesem de dans çok güzel bir şey hakkaten.
"[Pakistan] gittikçe güçlenen Taliban’ın önünü kesmek için, bölgede şeriat yönetiminin uygulanmasına karar verdi"
İroni dendiği budur--tiyatroya filan gidilmesi gerekmiyor. Bu haberi ilk aldığımda şaşkınlığımı şu ana kadar hatırlıyorum. Ne değişik kafalar bunlar! Taliban'ın da düzen anlayışı ona yakın bir şey olsa gerek galiba. Gerçi uç bir olay değil--öyle bir düzen anlayışı önceden görmemiş değilim.
İki-üç sene önce bir yurtta kalıyordum. O yurtta kalanların (kendi) bilgisayarlarını tuttuğu ve başında çalıştığı bilgisayar odası diye bir şey vardı (önceden o oda etüddü). Eskiden o oda 24 saat açık tutuluyordu (mantıklı olarak). Şimdi, yasak olmasına rağmen, bilgisayar odasında sigara içiliyordu (ve bunu idare tabi ki biliyordu, hatta memurlar kendileri sigaralarıyla girmiş oluyorlardı bazen). Bu durumdan rahatsız olan yeni ve saf bir yurt sakini bir akşam, bilgisayar odasında sigara içiliyor diye idarede şikayetçi oldu. Yurt memurlarının tepkisi:
1--Bilgisayar odasına girip suçlu suçsuz herkese vahşi bir şekilde bağırmak (sigaralarıyla girseydi bu kere de, daha eğlenceli olurdu)
2--Bilgisayar odasını 3-4 gün süresiyle tamamen kapatmak (millet bilgisayarlarına ulaşamıyor). Arada onu süresiz kapatabileceklerini diyerek tehdit etmek.
3--Bilgisayar odasını, yeniden açıldığı günden itibaren her gün saat 2.00'de kapatmaya başlamak (şu ana kadar saat 2.00 ve 7.00 [aslında 8 oluyor o] kapanıyor o oda).
4--Üzerlerine baskı yapıldığı zaman hareketlerini "şikayet geldi" *açıklamasıyla* savunmak.
Milletin tepkisi:
1--Şikayet eden çocuğa, yurda, memurlara ve bütün aile mensuplarına küfretmek.
2--Kısa bir aradan sonra bilgisayar odasında sigara içmeye devam etmek (geçen seneye kadar içiliyordu).
İdare bilimi de kültürel çeşitliliğinin çerçevesinin dışında değilmiş, hamdolsun! Çözümler de zehir gibi.
E, sopası bulunanın onu kullanmak için eli kaşınıyordur hep. Birçok sopalara karşı dik duran dansçı kıza saygılarım, ölümüne taziyelerim.
Yorum Gönder