bu aralar sadece:
afilli peynir-kuruyemiş tabakları hazırlamak, yanında şarap/cardinal melon/ likör içmek, çarpıntı yapmayacak ama kahve tadını azaltmayacak kahve-süt oranını bulmak, etraftaki pembe-beyaz çiçeklenmiş ağaçları izlemek, küçük biblolar almak, minicik kuşların yakın çekim fotoğraflarını aramak, defterlerlerler dolusu abidik gubidik şeyler yazmak, 18 yaşınızda varoluşsal tatlarda kendinizi ararken yaptığınız şeyleri 6 yıl rötarla yapmak, bunu yaparken kendime bi tarafımla gülmek, sürekli sebze haşlayıp yemek, tatlılar yapmak, arakladığım takı-süs vs projelerine başlamak, uzun uzun yüzmek
istiyorum. o kadar.
içime kapanıyorum. kapanmam gerek gibi hissediyorum. her gün buraya bi şiler yazarken aklıma öyle şeyler üşüşüyo ki galiba daha öncelikliler. bi süreliğine. yoksa iyiyim monşer.
küçük kuşlar, biblolar, çiçekler ve şişeler ve kutular ve küçük ışıklar ve ve ve...
bence alice büyüdüğünde, etrafındaki her şey küçüldüğü için çok mutlu bi kız olmuştu. küçükken barbie evlerini saçma bulurdum, istemedim de hiç. ordan gelen bi açık şimdi kapanıyo galiba. ya da bu tamamen sembolik; ben aslında kendime küçük ama yepyeni bi dünya kurmak istiyorum.
ya da freud amca burnu kanca.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder