kardeşimle 4-5 saat kadar süren bi hediye alışverişine çıktık. çünkü biz salağız. yok benim salak olan. sanki düğün hediyesi seçiyomuşuz gibi bi özenle "sarı mı mor mu" diye dakikalar harcayıp ondan sonra hem sarıyı hem moru geride bırakabiliyoruz. yorgun ve asabiyim. son iki posta sinen yılbaşı sendromumu bugün bizzat yaşadım, burnumdan fışkırdı. ve netice: o işlerini halletti, ben sinirle erteledim. koku denedik bi de arkadaşına hediye edeceği. elim hala dikiz aynasından sarkan o gudubet kokulardan kokuyo. yani insan niye çelikler oto yıkama aromasında kokmak istesin ki?
ah bi de tabii ki yolda yürürken "kar yola yağmış" ve hemen akabinde "karı severim ben abi" esprilerini yapan ankara gençliği görev başındaydı. tuz biber.
neyse ne diyodum, salı günü istanbul. anafikir budur.
sıkıntıdan yaptığım son kolye ve kendisiyle gurur duyuyorum.
sabun köpüğü gibi.
5 yorum:
"çok marjinal bir tasarım" olmuş deryikko:)
çılgınım, ondan.
yenir mi ki onlar. Şeker gibi lan.
sanmam, zira tüylüler.
bu biraz degisik olmus, otekiler daha guzeldi.bu komik, neyse.yeni yilin kutlu olsun, bi de daha cok yazsan keske, senin yazilarini okumayi seviyorum, bazen cok uzun oluyo onlari okumuyorum ama yine de guzel bisey. by.:)
Yorum Gönder