erguvanlar açmış.
duydum işte. hıh!
hem erguvan gelirse salkım söğütle gelir. ben şu an güneyde, orta kantin girişindeki o kocaman ağaca sarılmış dolanmış o kocaman salkımları seyretmek istiyorum sadece. böyle aptal aptal seyretmek. uzun ve yanlış cümleler istiyorum. o ağacı çok özledim. kokuyu özledim. çiçek ve ağaç kokusunu özledim. sokak çiçekçilerinden mevsim takibini özledim. çiçekçileri özledim. demeti 5 miyona hüsnüyusuf pazarlığını özledim, "mor görücin diye alıyosan erguvana bak be abla!!" deyip kestirip atan o adamı özledim.
hüsnüyusufları özledim yahu! kendi çiçeklerimi özledim!!!!
aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa !!!
emir bey'e çağrı:
efendim evet, o ağacı fotoğraflayalım bari.
3 yorum:
Aklima Oya Baydar'in Erguvan Kapisi kitabi geldi.
bahsi geçen ağaşçla ilgili araştırmalarımı başlatıyorum hemen,
hatta orta kantinin girşindeki bitkileri komple çekeyim de ben siz seçersiniz =)
dargın mıyız diye bir şarkı var, ezginin günlüğünün, onun en hoş kısımlarında, "her bahar erguvanlar içinde yaşardım, bu bahar erguvan görmedim desem yeri." diyor. onu hatırladım.
tuğçe: bilmiyorum o kitabı maalesef..
emir bey: 1) o ağacı bilmemek ayıp yahu, devasa ve mor! 2)şarkılar falan, ağlarsam görürsün.
Yorum Gönder
ya isimsiz de yorum bırakabilirsiniz tabii ama keşke bırakmasanız... bi isim koymaya bile tenezzül etmeyince ben bozuluyorum niyeyse. hem sonra isimsizler karışıyor. böyle bissürü dert yani. yine de siz bilirsiniz tabii yan odacılar, benimki rica.