19 Ağustos 2006 Cumartesi

ah mazi

yol şarkısı diye bi kavram var benim için- otobüste dinlenecek; ama sızma vakti geldiğinde kulakta kaldığı halde uyumaya imkan verecek şarkılar. ayrıca, böyle cam kenarı sefası için "gitmek gerek yaa. evet yollar hımm" hissiyatı yaratmalı. eskiden çok hassastım bu konuda; ama şimdi otobüslerin o 8 kanallı radyosu yetiyo. Hele bodrum'a gidişte resmen bi ufak açıp sefa sürecektim- öyle bi şans. herkesin bi yerden bi şekilde bildiği; ama unuttuğu şarkılar öbeğinden Varan'ın hatırlattığı üç şarkı:

dalgalandım da duruldum - "en son sana vuruldum" kısmı komik bence. hiç güven vermiyo. "bi tek" demiyo ki. en son diyo. her an "sondan bi önceki" olma ihtimali var.
otomobil uçar gider - yaaaar yaaarr güzel yolcuu güle güleee....
günaydınım nar çiçeğim sevdiğim -ama bu bi başka işte.

sahibinin sesinden hissiyatı veren mutlu bi an. ben ufakmışım trt bilmemkaç açık kalmış, kanepede uyumuşum. o şarkılardaki hissi çok özlüyorum bazen. daha sakin, acelesiz, dertse dert, devaysa deva, her dem taze şarkılar. Hem artık kim kime "günaydınım" diyo ki?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ya isimsiz de yorum bırakabilirsiniz tabii ama keşke bırakmasanız... bi isim koymaya bile tenezzül etmeyince ben bozuluyorum niyeyse. hem sonra isimsizler karışıyor. böyle bissürü dert yani. yine de siz bilirsiniz tabii yan odacılar, benimki rica.